Bu yazı yazılırken Meclis’te de Olağanüstü Hal’in (OHAL) üç ay
daha uzatılması görüşülüyordu. Bizim meslekte
kesinleşmeden “Uzatıldı” demek yanlıştır. Ancak Ankara
Büromuzdaki arkadaşlarımız duraksamadan “Abi
uzatılacak. Çekinmeden uzatıldı yazabilirsin” dediler.
Sonra da
eklediler: “Hükümet, Erdoğan başkanlığında
dün toplandı ya, o sırada kararı aldılar zaten. Meclis’te
değişecek değil ya...”
Öyle ya... Erdoğan karar verdiyse uzatılacak demektir. 19 Ocak’tan
itibaren 19 Nisan’a kadar bütün Türkiye yine OHAL rejimi altında
yaşayacak.
19 Nisan’dan sonra ne olacak?
Hiiiiç, bu defa da 19 Temmuz’a kadar uzatılır, olur
biter.
Nedir OHAL?
Uzun uzun anlatan dilbazlar çıkacak; OHAL’e kılıf bulmaya çabalayan
aymazlar çıkacak; OHAL’in anayasada yeri olduğundan, hukuka aykırı
bir uygulama olmadığından filan söz edecek fetbazlar
çıkacak.
Oysa sorunun kestirme bir cevabı var:
OHAL, başında generallerin değil valilerin
bulunduğu, “sivil kılıflısıkıyönetim”dir ve
bundan ibarettir.
Temel hak ve özgürlükler askıya alınabilir ve çoğu kez de
alınır.
İnanmayan, bugüne kadarki OHAL uygulamalarına baksın.
***
Özgür iradeleri ile karar veren(!), Devlet
Bahçeli tayfasından destekli AKP milletvekilleri dün
OHAL’i uzattılar. Pazartesi günü ise ülkenin Osmanlı’ya kadar
uzanan parlamenter demokrasi geleneğinin cenaze namazını kılmak
üzere toplanıp “Erdoğan Anayasası”nı
görüşmeye başlayacaklar.
Sahiden görüşecekler mi dersiniz?
Yoksa zaten boş kâğıtların altına imza koyup kararlarını çoktan mı
vermişlerdi?
“Meclis iradesine saygısızlık” iddiası ile durumdan vazife
çıkaracak bir savcının hışmını üstüme çekmeye niyetim yok. O yüzden
pazartesi günü başlayacak görüşmelerin ve iki turlu oylamanın
sonucunu bekleyelim.
Yine de pazartesi günkü anayasa değişikliği ve dünkü OHAL
görüşmeleri sırasında “mış gibi yapmak” zorunda
kalan AKP tayfasını takdir etmemek mümkün değil. Kararı Külliye mi,
Saray mı olduğuna karar verilemeyen bir yerde alınmış OHAL
uzatmasından anayasa değişikliğine kadar uzanan
çalışmalarda “mış gibi” yapıp sanki değişiklik
yapabileceklermiş gibi ciddi ciddi söz almak, parmak kaldırmak zor
zenaat olsa gerek.
Dedim a, AKP çalışıyor, çok çalışıyor...