Başlıktaki ayrımcılığı (=nüans) gözden kaçırmayın. “AKP
gazetecileri” dedim; “AKP’li ya da gönlü AKP’ye yatkın gazeteciler”
demedim. AKP’li de olsanız mesleğimizin temel ilkelerine, meslek
ahlakına bağlı kalıyorsanız bu yazı size seslenmiyor, ses vermeyin,
geçin bizim tarafa...
Şimdi yeniden:
Ey AKP gazetecileri!
Sizin Reis 8 Mart’ta, Saray’ında bir toplantı düzenledi. Üç yüz
bilmem kaçıncı muhtarlar buluşması değildi; Dünya Kadınlar Günü’ydü
ya, o güne uygun konuştu. Konuşmasından bir cümleyi olduğu gibi
aktarıyorum. Okuduysanız bir kez daha okuyun:
“...Her bir kanalı ayrı bir sorun, ayrı bir kanalizasyon
haline dönüşmüş olan medyanın şerrinden koruyacak olan ilk ve güçlü
kalkan yine kadın, yine anneler...”
İrkildiniz değil mi?
Şu tanıma bakın hele: “...Her bir kanalı ayrı bir sorun, ayrı bir
kanalizasyon haline dönüşmüş olan medyanın...”
Bu sözler bize, bizim mahalleye söylenmiş olamaz. Sizin Reis
bizleri zaten gazeteciden saymıyor; medya deyince içine bizi
katmıyor. Hatırlasanıza, hapisteki ya da hakkında ağır hapis
cezaları istemiyle yargılanan meslektaşlar hakkında “Onlar gazeteci
değil terörist” demedi mi? Hem de bunu birçok kez yinelemedi
mi?
Demek ki bizlere söylemiyor. Hiç üstümüze alınmadık. Zaten onun
bizim hakkımızda söylediklerine bakıp gülüp geçiyoruz,
ilgilenmiyoruz.
“Her biri lağım kanalına dönüşmüş medya” dediği olsa olsa
“gazeteci” saydığı sizlere söylenmiştir.
Buna bir cevabınız var mı; varsa o cevabı köşenizde, ekranınızda
dile getirebilir misin...