Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Şeref
Malkoç zaten epey önceden düğmeye basıldığının
işaretini vermiş, “Darbelere karşı ruhsatlı
silahın önünün açılacağını”duyurmuş ve buyurmuştu.
Alınan yolu Ankara’nın namlı Belediye Başkanı Melih
Gökçek bir televizyon yayınında ifşa etti:
“Muazzam bir silahlanma oldu. Pompalı tüfeği alan evine
atıyor. Sen yarın bir darbeyapmaya kalksan, senin elinde
piyade tüfeği, keleş varken bu kalkıp pompalı
tüfeğiyle gelmeyecek mi?”
Bu “muazzam silahlanma”nın nasıl yürüdüğünü ise Edirne ve Rize
valileri“saklamaya çabalayıp
saklayamadan” açıkladılar:
Rize Valisi Erdoğan Bektaş silahlanmaya
karşı olduğunu, silah ruhsatı isteyenlerin engellenmesi gerektiğini
söyledi, ardından ekledi:
“Manisa’da iki yılda verdiğim silah ruhsatının beş katını
Rize’de üç ayda verdim...”
Edirne Valiliği’nde de benzer
bir “engelleme önlemi” yürümekte. Silah ruhsatı
isteyenlerden Valiliğin uygun gördüğü dernek ve vakıflara 10 bin
liraya kadar varan miktarlarda bağış yapması isteniyor. Bağış
makbuzunu gösteren ruhsatı cebine indiriyor.
Edirne’den Rize’ye, yani ülkenin bir ucundan ötekine durum
bu...
Devlet desteği
ile “halkımız” silahlandırılıyor.
Peki, silahlanma ihtiyacı duyan, bu uğurda gerekirse epey yüklü
bağış yapmayı göze alan bu “halkımız” acep kim
ola?
Cevap Twitter üstünden geldi:
Twitter’de #Aksilahlanma başlığı açıldı. Görünen o
ki“Osmanlı Ocakları” ve ondan
kopup “Osmanlı Ocakları 1453” adını alan
gayri resmi AKP örgütlerine şimdi AKmilisler,
AKgençlik adını benimsemiş örgütler
eklemleniyor.
AKP tabanı pervasızca, devletin desteği olmasa bile göz yumması
sayesinde silahlanıyor.
AKP tepeleri son cümleye itiraz edebilirler. Ancak bu güne dek
Cumhurbaşkanı’ndan herhangi bir AKP il başkanına kadar yetkili bir
ağızdan bir yalanlama duymadık.
O yüzden “AKP kendi ordusunu
kuruyor” desek neden yanlış olsun?
***
AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana adım adım, 15 Temmuz’dan
sonra da koşar adım ordunun devlet erki üstündeki gücünü kırdı. Pek
çok kişi ordunun AKP iktidarına karşı bir darbe yapma olasılığının
kalmadığını kabul ediyor. 15 Temmuz darbe girişimi bu kanıyı
pekiştirdi. O darbe girişiminin arka planı hâlâ alacakaranlıkta,
hâlâ pek çok cevapsız soru var. Yine de ordu içinden bir darbe
gelmesi epey zayıf bir olasılığa dönüştü…
E, o zaman gel de sorma: