Uyarı çok yukarıdan geldi.
AKP’ye rakip olarak kurulan HAS Parti’nin Genel Başkanı
iken TayyipErdoğan’a ve
partisine çok sert ve çok doğru eleştiriler yönelten; sonra HAS
Parti’deki arkadaşlarını aniden yolda bırakıp AKP’ye “transfer”
olan ve başbakan yardımcılığı ile ödüllendirilen Numan
Kurtulmuş, hükümet sözcüsü olarak gazetecilerin sorularını
yanıtlarken Cumhuriyet’ten genç ve çalışkan kapı
yoldaşım Sinan Tartanoğlu’nun
IŞİD’in diri diri yaktığı iki asker hakkında iktidardan hâlâ bir
açıklama gelmediğine ilişkin sorusunu yanıtlarken, “Bu video
görüntüleriyle ilgili henüz teyit edilmiş bir bilgi
yoktur. Olsa kamuoyu
ilepaylaşırız” dedi ve ekledi:
“Medyadaki bazı arkadaşlar lütfen ayaklarını denk
alsınlar”.
Hem “lütfen” deyip hem “ayağını denk al” demeyi oksimoron
literatürüne bir katkı olarak algılıyorum. Hani “Ulan hanımefendi”
gibi bir hitap ya da “Size saygılar sunarım alçak oğlu alçak”
gibi bir cümlecik ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)
sık sık görüş aldığı, değerlendirmelerine başvurduğu hukukçu
Profesör İştar Gözaydın arkadaşımın “Terör
örgütü üyeliği”nden tutuklanması gibi bir hukuk
garabeti...
Ama böyle benzetmelerin bile “Vay sen ayağını denk
almadın haaa”suçlamalarının kol gezdiği günümüzde tehlikeli
olduğunun da bilincindeyim. O yüzden ayağımı denk
alıyorum...
Mesela HDP Mardin
Milletvekili Ali Ataman’ın
Milli Savunma Bakanı’nın cevaplaması isteğiyle TBMM’ye verdiği soru
önergesinden söz etmemeliyim; yani ayağımı denk
almalıyım...
Çünkü soru önergesi Fırat Kalkanı adı verilen ve başka
bir ülkenin (Suriye’nin) topraklarında süren askeri harekâtta
TSK’ye ait ve akıbetlerinden haber alınamayan 10 Leopard tankı,
Kobra helikopteri ve çok sayıda zırhlı araçla ilgili araçların
plakalarını da veren sekiz okkalı sorudan oluşuyor.
Bu konuda okkalı bir Tırmık kafamda dolanıyor ama denk
almam gereken ayağım engel oluyor.