Olaylar çok hızlandı, ortalık çok karıştı değil mi?
Değil!..
Beştepe Sarayı’ndaki zatın kafasında, canla başla katıldığı seçim
kampanyası sırasında tohumları atılan, 7 Haziran gecesi ana
yörüngesi beliren ve o gün bugün sinsi bir hünerbazlıkla adım adım
uygulamaya konan bir “tekrar seçim” hedefine yürüyen
uğursuz planın yeni aşamalarına tanık oluyoruz.
O kadar.
Hatırlayın, seçimden önce Dolmabahçe mutabakatı çöpe atıldı,
görüşme masası kaba tekmelerle devrildi ve bütün seçim kampanyası
Kürt siyasal hareketinin yasal temsilcisi HDP’yi itibarsızlaştırma,
ona oy verecek seçmenleri ürkütme üstüne kuruldu.
7 Haziran gecesi bu seçim stratejisinin tutmadığı, dahası geri
teptiği görüldü. Kürtlere düşmanlık üstüne kurulu bir seçim
kampanyasına Kürt seçmenin cevabı pek açık oldu. 7 Haziran’da
Güneydoğu’da AKP sıfır çekti...
HDP hem 80 milletvekili gibi Meclis’te caydırıcı bir güç
oluşturabilecek bir temsile kavuştu, hem Türkiye partisine dönüşme
yolunda inkâr edilemeyecek kadar büyük adımlar attı.
Beştepe’deki zatın 7 Haziran yenilgisine karşı tutunduğu
zavallı “tekrar seçim”formülüne karar vermesiyle Kürt siyasal
hareketini, öncelikle de HDP’yi şeytanlaştırma, itibarsızlaştırma,
şiddetin sorumlusu oymuş gibi gösterme etkinlikler de hız
kazandı.
Kandil’den gelen ve bilerek ya da bilmeyerek HDP’yi zora sokan
çıkışlara dur diyebilecek tek
merkez İmralı ise bilinçli ve her türlü
hukuk ilkesini açıkça çiğneyen gözü dönmüş bir tecrit
kalkanı ile devre dışı bırakıldı.
Ve bugüne geldik.
Suruç cankırımı, ABD dayatmaları karşısında direnme gücü hemen
hemen kalmayan AKP iktidarına, IŞİD’e karşı nihayet tavır alma
olanağı sundu. İncirlik ve öteki askeri üslerle ilgili anlaşma da
cabası.