Hangi birinden başlasam bilemedim. İyisi mi birinden girip
ötekine geçerek gidelim...
Suriye’de IŞİD çetelerinden kurtarılan Tel Abyad, Kobane kantonuna
bağlandı. Hâlâ Emevi camiinde namaz düşleri kuran bizimkiler
celalleniverdiler. Başbakan buyurdu: “... Dert tamamen
Kuzey Suriye’yi ele geçirmek. Bu bizim için tehdit
oluşturmaktadır. Bu tehdide evet dememiz mümkün
değildir. Bu Tel Abyad’da böyledir, Cerablus’ta
böyledir...”
Kapı yoldaşım Ceyda Karan dün pek güzel
sordu: “Kim, kimden, nereyi ele geçiriyor? Suriye’nin
kuzeyinin tapusu sizde mi?”
Doğru. Yarısına yakını Kürt, geri kalanı Türkmen ve Arap olan Tel
Abyad halkı Kobane kantonuna bağlanmak istemişse bağlanır. Bunun
için Türkiye’den, AKP mollalarından izin ya da icazet alacak
değil.
Ancak PYD açıkladı, birkaç gündür Türk Silahlı Kuvvetleri Kobane-
Tel Abyad bölgesini sessiz sedasız bombalıyor. Sessiz sedasız
dediğim bomba sesi değil; PYD’nin, Suriye’nin, Rusya’nın, ABD’nin
filan sesi çıkmadı... Oysa savaşın kıyılarında
dolanmaktayız.
Yani orada bir şeyler olduğu belli.
İyi de ne oluyor?