Hafif matrak ama çok ciddi; mizahtan nasipsizlere karşı mizaha sığınmış bir Tırmıkhemen hemen bitmişti. Birkaç düzeltme, sonra yolla Cumhuriyet’e. Akşama kadar özgürsün artık. Keyifli bir tembellik gününe hazırlan…
Derken…
Derken Oya Baydar televizyonu açtı. Paris’ten yükselen korku ve acı çığlıkları evimizde yankılanmaya başladı.
Günaydın!..
Hayır: Gün karanlık. Kanlı ve karanlık…
Hemen hemen bitmiş Tırmık, yavaşça, sessizce bilgisayarın çöp kutusuna süzüldü.
***
Zorba güç…
İster devletin elinde, ister bir örgütün, ister gücünü bileğinden alan birinin elinde…
Zorba gücün karşısında insanın ve insanlığın çaresizliği, savunmasızlığı…
İster Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Kuzey Kore’de, Suudi Arabistan’da…
İster Paris’te, Kudüs’te, Silvan’da, Suruç’ta, Ankara’da, Pyöngyang’da, Bağdat’ta, Şam’da, Halep’te…
Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da, Afrika’da…
Yedi iklim dört bucakta zorba gücün karşısında insan da, insanlık da çaresiz ve savunmasız…