Muhalefetin iki partisi, CHP ve HDP kurultaya hazırlanıyorlar.
Cumhuriyet de bu kurultaylara giden süreci ve kurultayları
yakından, mümkünse içinden izlemeye hazırlanıyor. Cumhuriyet
yazıişleri yönetimi beni de işe koştu ve “İstanbul’u sen
hallediver abi” deyip eklediler, “Böylece şehir şehir, kasaba
kasaba dolaşmaz, yorulmazsın.”
Öyle ya, İstanbul minicik, küçücük bir köy. Orada CHP ve HDP’nin
kurultaya giden süreçteki mahalle, ilçe ve il kongrelerini
izlemekten kolay ne olabilir?
HDP’de süreç henüz başlamadı. Zaten onların yöntemi biraz farklı.
Önce parti konferansları topluyorlar. Konferanslar kongre ve
kurultay için bağlayıcı toplantılar oluşturuyor. İstanbul’da üç
seçim bölgesi olduğu için üç ayrı konferans toplanacak; sonra
İstanbul kongresi yapılacak(mış).
Henüz tarihleri bile belli olmadı. O yüzden bu Tırmık’ta HDP
konu dışı…
***
Gelelim CHP’ye…
Bir haftadır içim dışım CHP oldu.
Mahalle kongreleri, onun ardından ilçe kongreleri toplandı.
İstanbul’da ilçe kongreleri dün tamamlandı. CHP’nin yeni ilçe
yönetimleri belli oldu ve il kurultayına gidecek delegeler
belirlendi. O delegelerle il kongresi toplanacak. O kongrede
belirlenen delegelerle Ankara’nın yolu tutulacak ve ocak ayı
ortasında büyük kongre ya da CHP’lilerin sevdiği
deyişle kurultay toplanacak.
Görüyorsunuz minicik İstanbul “kasabasında” çok çalıştım ve önümde
daha çalışacak çooook gün var.
CHP ile ilişkiniz sadece dışarıdan yani seçmen olarak
sandığa gidip ona oy vermekten ibaret ise sevinin. Yoksa bencileyin
mesleki nedenlerle CHP’nin içinedalmak zorunda kalırsanız
Allah yardımcınız olsun. Öyle sanıyorum ki “gayya kuyusu” deyimini
birileri CHP’nin içine girip çıktıktan sonra türetmişlerdir…