Hem basılı Cumhuriyet’te, hem internet portalında gördünüz, “Her gün bir Cumhuriyet” ana başlığı ile bir kampanya başlatıldı. Sosyal medyada Genco Erkal ve Tilbe Saran’ın sesleri, Ataol Behramoğlu’nun dizeleri ile donanmış kısa bir video sayfalar dolusu bir anlatıdan daha güçlü bir vurgu yapıyor. Henüz izlemediyseniz tıklayın ve izleyin.
Kampanyanın sebebi ve zamanlaması önceki gün gazetede yer alan başyazıda da ayrıntısıyla açıklandı:
“... Amacımız pek yalın: Cumhuriyet’in susturulmasına karşı okurlarımızla el ele, omuz omuza özgürlüklerimizi, demokrasiyi ve laikliği daha güçlü, daha etkili savunmak.
Biliyoruz ki Cumhuriyet susarsa başta okurlarımız olmak üzere bu ülkenin demokrasi, laiklik ve özgürlük güçlerinin de sesi kısılmış olur.
Buna izin veremeyiz ve vermeyeceğiz...”
Evet doğru, buna izin vermeyeceğiz ve veremeyeceğiz.
Ancak bunu sadece ve sadece okurların dayanışması ile başarabiliriz; ancak onlara sığınabiliriz.
Başka kime ve neye sığınabilirdik ki?
Bu dayanışma çağrısının geçmişte de örnekleri var. Cumhuriyet dara girdiğinde, darboğaza sokulduğunda, mali ve hukuksal kuşatmalara uğratıldığında hep okurlarına başvurdu, onların desteğine güvendi.
Ve başardı.
92 yıllık bir delikanlı olmanın, birkaç gün önce ulaştığı 33.333. (otuz üç bin üç yüz otuz üçüncü) sayısı ile okurlarıyla aralıksız buluşabilmesinin kilidi işte tam bu noktada...