Sanırım gözünüzden kaçmadı. HDP’nin
özellikle Selahattin Demirtaş’ın
ağzından yükselttiği “Barış, ille de barış,
ama’sız, fakat’sız, lâkin’siz, ancak’sız, ne var ki’siz
barış” çağrılarına Kandil komutanlarından yollanan
sözlü “tekzip”lerin sonuncusuDuran Kalkan’dan
geldi.
Duran Kalkan’ın Med Nuçe haber kanalında yayımlanan
söyleşide Demirtaş’a cevap verip, HDP’ye işaretparmağı sallayan şu
sözleri özellikle önem taşıyor:
“HDP siyasette yeterince yaratıcı ve başarılı olamadı.
Başkalarına çağrı yapıyorlar,ama kendileri neyi başardılar
da çağrı yapıyorlar! Biraz gerçekçi olmaları lazım.
Halkların, Kürt halkının temsilciliğini iyi yapmaları gerekli.
Meclis’i niye işletemediler, bunun üzerinde
yoğunlaşmalılar…”
Kalkan’ın söyleşisinde HDP’ye üstten bakan nobran üsluba dikkat
çekilecek; ayrıca bazılarına “Çok doğru” denecek,
bazıları “Nasıl yani? Bu da nereden çıktı”dedirtecek epey
cümle, paragraf var. Ama yazıyı yukarıda alıntılanan ve kanımca
mutlaka cevaplanması gereken sözlerle sınırlı tutacağım.
Buyrun…
***
“Başkalarına çağrı yapıyorlar” demişsiniz.
Yanlış.
HDP “başkalarına” değil,
size, PKK’ye çağrı yaptı.
Daha da önemlisi eklemişsiniz:
“…Kendileri neyi başardılar da çağrı yapıyorlar?”
Demek HDP’nin neyi, daha doğru bir deyişle “neleri” başardığını
bilmiyorsunuz?
Çok yazık.
Neyse…
Biz gelelim, HDP’nin çok değil son bir yıl içinde neyi
başardığına.
Hangi birini sayayım?
Çok zor ve kalleş saldırılar altında Meclis’e 80 milletvekili
sokacak bir seçim kampanyasını mı, yoksa daha birkaç gün önce
AKP’nin seçim hükümeti oyununu usta bir siyasi manevra ile
bozan “hükümette yer alma” kararını mı?