Başlıkta yarım bıraktığım halk deyişini kolayca
tamamlamışsınızdır. Hemen belirteyim, bunu söyleyen ben değilim.
Kıdemli bir CHP’li, kurultayın ilk gününün akşamında biraz da
kederli bir sesle böyle söyledi:
- Engin Abi, kurultay sonucunu bana sorarsan eski hamam eski tas...
Bakalım ikinci günde tellaklarda ne kadar değişiklik olacak; hatta
olacak mı?
Dün çarşaf liste yöntemiyle yapılan parti meclisi (PM) üyelikleri
seçiminin sayımı besbelli çok uzun sürecek. 1247 delegenin üçte
ikisinin PM’ye aday olduğu söylentisinde birazcık gerçek payı varsa
sayımın bugüne sarkması bile ciddi olasılık. Yani PM’ye kimlerin
seçildiğini bugünkü basılı gazetede siz okuyamayacaksınız, büyük
olasılıkla gazeteci tayfası da ancak bugün öğrenebilecek.
Önemli mi?
Evet ve hayır!..
Önemli, çünkü seçilecek PM, partinin kurultaydan sonraki en yetkili
organı. Orada belirlenecek siyasal tercihler 2019, erken seçim
olursa 2018 yaz aylarında CHP’nin ne yapacağını, neyi nasıl
yapacağını ve neyi neden yapacağını gösterecek... Bir başka deyişle
2019’dan (belki 2018’den) itibaren Türkiye Recep
Tayyip Erdoğan nam zatın iktidarında mı yürüyecek
yoksa daha farklı bir sonuç için en azından bir umut kırıntısı
belirecek mi?
Mesela Başkanlık seçiminde ikinci bir “Ekmeleddin
vakası” yaşayacak mıyız, yoksa her kesimden seçmenin gönlüne
yatacak bir aday çıkarılabilecek ve CHP de böyle bir cephede yer
alacak mı?
Göreceğiz...
*** Genel başkanlığa aday olduklarını ilan eden “Türk milliyetçisi” çizgisiyle ünlenmiş Ümit Kocasakal ile eski Yarsav Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yeterli delege desteği sağlayamayışları partinin yükünü taşımadan, çilesini çekmeden en tepeye aday olmanın anlamsızlığının kanıtı...