Ülkenin bunca sorunu varken, mesela CHP, AKP bezirgânlarının
dokunulmazlıklarla ilgili önergesine destek vereceğini açıklayıp
kendi bacağına kurşun sıkmışken, AB değerlerini, mülteci akınını
önleme hesabıyla ayaklar altına almaktan çekinmeyen Alman
(Hıristiyan) Demokratlarını tırmıklamak varken bir sinema filmi
üstüne yazmak da nereden çıktı filan mı dediniz?..
Yoksa zaten reklam fakiri Cumhuriyet’te bedava reklam
yapmak da nereden çıktı filan diye mi sordunuz?
Haklı olabilirsiniz ama ben yine
de Yitik Kuşlar filminin
reklamını yapacağım…
Film üstüne sinema eleştirmenlerinin diyecekleri herhalde vardır.
Senaryodaki kimi mantık kusurları, drama örgüsündeki belli belirsiz
de olsa acemilikler, bazı uzamış sahnelerin filmin akışını
ağırlaştırması üstüne söylenecekler benim değil sinema
eleştirmenlerinin işi ve alanı.
Ben haddimi bilirim.
Dahası sözünü ettiğim kusurlara ağırlık vermeye filan da hiç
niyetim yok. Ben harbiden ve lafı dolandırmadan Yitik
Kuşlar filminin reklamını yapmak, görmeyenlerin
mutlaka görmesini öğütlemek, bu dürüst (evet altı kalın
çizilerekdürüst) ve cesur (evet, altı kalın
çizilerek cesur) filmi övmek istiyorum.
Buyrun…
***
Yitik Kuşlar 1915 yılında Anadolu’nun bir Ermeni köyünde
geçen bir öykü.
1915’te.
Yani İttihat Terakki milliyetçilerinin Anadolu’yu Türkleştirme
projesini uygulamaya soktuğu yılda…
Yani Ermeni soykırımının başladığı günlerde…
Ne gelir aklınıza?..