Vay be!...
Bunca yıldır Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) meslek örgütlerinden
biri olarak bilir tanırdım. Öteki meslek örgütlerinden ne bir adım
önde ne bir adım geride. Meslek örgütü işte.
Meğer ülkenin en önemli, en etkili örgütü imiş. Bunu da nereden
çıkardın, demeyin…
Baksanıza Afrin harekâtı üstüne görüş açıklamayan meslek örgütü,
sivil toplum örgütü, dernek, cemiyet, parti, hareket kalmadı desem
yeridir.
TTB de bir açıklama yaptı. Üstelik öyle ahım şahım, yeri göğü
birbirine katacak bir açıklama değil. Öyle siyasete yön verme
iddiası filan taşımıyor, meslek ilkeleri temelinde bir
açıklama.
Çok kısa zaten. Okuduysanız bile bir kere daha okuyup bana hak
verin:
“Biz hekimler uyarıyoruz:
Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit
eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur.
Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık
açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da
beraberinde getirir.
Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı
savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz
olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz.
Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve
barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır.
Savaşa hayır, barış hemen şimdi!”
Bu kadar….
Ama bu açıklamaya karşı kopan fırtına dağlar kadar.
“Karşı” derke...