Gel de ağzını bozma…
Günlerdir AKP elebaşıları Türkiye’yi bir başka egemen
ülkenin, Suriye’nin toprağını işgal ederek, o topraklar üstünde
“güvenli hat” denen bir engel oluşturmak için kolları
sıvadı...
Daha kestirme söyleyelim: AKP hükümeti
giderayak Türkiye’yi savaşa
sokmayaçabalıyor.
Ve Türkiye’nin demokratları, barış güçleri yeri göğü birbirine
katmadılar.
Anlı şanlı siyaset adamları gazete köşelerinde, ekranlarda “Topal
ördek savaş ilan edemez” fetvalarıyla oyalanmaktalar. Topal ördek
dedikleri Amerikan siyasetinden ödünç alınmış eğreti bir terim.
Geçici, bir ayağı çukurda iktidar demek. Yenisi kurulunca işi
bitecek olan Davutoğlu hükümeti
kastediliyor.
Peki, topal ördek olmayan, parlamento çoğunluğunu sırtına almış bir
hükümet savaş ilan ederse susacak, “Haaa o zaman mesele yok”
sinikliği ile kulağımızın üstüne mi yatacağız?
AKP iktidarının özel olarak Suriye, genel olarak Ortadoğu
politikasının nasıl bir fiyaskoya dönüştüğü, nasıl yürekler acısı
bir dar görüşlülüğün kurbanı olduğu, kendini dünya lideri sanan bir
adamcağızın kafasını sert kayalara vurmasının ülkeyi nasıl
yalnızlaştırdığı, küçük düşürdüğü üstüne çok yazılıp çizildi. Bir
de ben yinelemeyeyim…
Bugünkü savaş tamtamları daha Tel Abyad IŞİD çetelerinden
temizlenirken duyulmuştu. Cumhurbaşkanı olan zat ABD’nin hava
desteğinden yakınmış, “ABD uçakları Arap ve Türkmen kardeşlerimizi
vuruyor” demişti.
Geçen hafta yapılan Ulusal Güvenlik Zirvesi’nde asker kesimi
Suriye’ye girilmesine itiraz edip, sorumluluğu üstünden atmak için
“Yazılı emir verin” deyip yan çizince kısa bir duraklama geçirildi.
Ama önceki günkü MGK toplantısında yeniden savaş tamtamları
yüksekten çalmaya başladı.