Başbakan konuştu. Başbakan bu. Söylediklerini, kullandığı
sözcükleri, kurduğu cümleleri kantarla değil kuyumcu terazisi ile
tartması gereken biri. Öyleyse söylediklerini ciddiye almak
gerek.
Gel de al.
İşte dün söyledikleri:
“Bu saldırılarda hem DEAŞ hem DHKP-C etkin rol oynama ihtimali
yüksek. 20 Temmuz’dan bu yana PKK sivil vatandaşlarımızı,
polisimizi hedef etti. Hiçbir terör örgütüne müsamaha
edilemez. PKK ile PYD arasındaki organik bağ
malumdur.”
Bu alıntıyı bizim gazeteden yaptım. Sonra bizim haber ola ki
yalandır hesabıyla her zaman haberin en
doğrusunu vermekle haklı bir mesleki ün kazanmış AKP
medyasında bir tur attım. (Bu son cümleye inanmadınız.
Biliyorum. Çok ayıp, çooook ayıp.)
Başbakan’ın sahiden böyle söyleyip söylemediğini bir de o
kaynaklardan kontrol ettim.
Valla haber doğru. Başbakan aynen böyle söylemiş:
“Bu saldırılarda DEAŞ ve PKK’nin etkin rol oynama ihtimali
yüksek.”
Başbakan’ın DEAŞ dediği malum: IŞİD. Tayyip
Erdoğan içinde İslam sözcüğü geçiyor diye o
örgütün adının Türkçe kısaltmasını bırakıp Arapçasını
kullandı: DAİŞ. Yani: El
Devletül İslamiye Fil Irak Wel Şam. Erdoğan sadece kendi
kullanmakla yetinmedi hâlâ IŞİD diyen aymazları uyardı, hâlâ
uyanmayanları da azarladı. Ancak bu kısaltmada da İslam sözcüğü
fark edileceğinden Arapça okunuşundan DEAŞ kısaltması üretildi.
Böylece İslam, IŞİD teröristlerinden arındırıldı. Ondan sonra artık
gelsin DEAŞ, gitsin DEAŞ oldu.