Türkçeye kim kazandırdı(!) bilmiyorum ama “aydın”ın Batı
dillerindeki karşılığı “entelektüel”den yola çıkıp “yarım aydın”
anlamında “entel” sözcüğü kullanılıyor ve epey de
yaygınlaştı.
Küçümseme hatta aşağılama içeren bir anlam kazandırıldı. O kadar ki
geçenlerde densizin biri Murat
Belge için de “Ne entelektüeli? Entel o, entel”
diye yazdı, bana da “O-ha, çüşşş” filan gibi ayıp sözcükler
mırıldanmak düştü…
Ancak densizlerin budalaca kullanımlarını bir yana itersek “entel”
sözcüğü “yarımaydın” nitelemesini aşan bir anlatım olanağı
sağlıyor…
***
Üniversite yıllarımda İstanbul’un baş döndürücü kültür
yaşamında Hilmi Ziya Ülken,
Abdülbaki Gölpınarlı,
Cemil Meriç gibi İslam üstüne
düşünmüş, İslam üstüne araştırmalar yapmış, kitaplar
yayımlamış İslam
entelektüellerini tanıdım. Masanın ucunda da olsa
sofralarında bir iskemleye ilişme fırsatım bile
oldu. Fuat Köprülü’yü tanımadım
ama Tahir Alangu öğretmenimden
Köprülü’nün önemini, özellikle İslami konulardaki araştırmalarının
derinliğini uzun uzun dinledim.
Benim tıfıllık yıllarımdaki tanıklığıma boşverin; mütedeyyin
olmayan, hatta dinle uzak yakın ilişkisi olmayan pek çok aydının
gözünde bu saydıklarım ve bilgisizliğimden dolayı sayamadıklarım
sahici birer aydın, Müslümanların gururlanabileceği birer “İslam
entelektüeli” idiler…
Bir de günümüze gelelim.
Ortalıkta “İslam âlimi” diye dolanan, ancak bırakınız “İslam
entelektüeli” olmayı, “entel” nitelemesini bile taşıyamayacak
sığlıktaki adamlar var.
Bir magazin figüründen ibaret ve Cübbeli namıyla ünlenmiş
zatı bir kalem geçelim; 6 yaşındaki kız çocuğunun evlenebileceğine
ilişkin fetva veren ve hâlâ ortalıkta din âlimi diye dolanan zata
ne diyeceksiniz?
Ya Galatasaray Lisesi’ni bitirmişliğini ısıtıp ısıtıp önümüze süren
ve son olarak kadınların gülerken dişlerini göstermelerinin “En
hafif deyimle hafiflik olduğu” gibi yürekler acısı bir düşünce
ürünü(?!) ortaya atan zat için “İslam entelektüeli”nden vazgeçtim
yarım aydın anlamında “entel” diyebilir misiniz?