Adalet Hanım ileride
doğru çıkacağına emin olduğu öngörüsünü pekiştirmek, kocasını
uyarmak için o güzelim mavi gözlerini kocaman kocaman
açar, “Terzi Sadıkaha bak şuraya yazıyorum” der
ve duvara doğru sanal bir çizgi çeker, sonra da olacakları
anlatırdı. Anlattıklarını dinlemez, çocuk gözlerimle
duvardaki olmayanişareti arar, anlamlandırmaya
çalışırdım.
Ben de duvara doğru bir sanal çizgi çekiyorum ve haber
veriyorum:
- Ey okur, aha bakın şuraya yazıyorum. Bugüne kadar yapıp
ettikleri haltları geçin bir kalem. Ama şu Koza-İpek
Holding’in bütün şirketlerine el koyup başına kendiadamlarını
kayyum diye diktiler ya, işte bu cami duvarına
işemektir.
AKP’nin savcısına, yargıcına inanılacaksa Koza-İpek Grubu,
Cemaat’in taraftarlarından “himmet” adı altında topladığı
bağışların aklanması gibi bir görev üstlenmiş. Suç bu
imiş.
İyi de Cemaat’e bağış olarak verilen
paraların aklanmasına neden ihtiyaç duyulur; kara para mı
bu?
Koza-İpek Grubu’na el konmasına ilişkin bölük pörçük gazete
haberlerinde FETÖ kısaltması geçiyor. İddiaya göre Koza-İpek Grubu
FETÖ üyesiymiş. FETÖ de“Fethullah Gülen Terör Örgütü”nün
kısaltması.
İyi de bu “FETÖ masalı” kanıt ister. Terör örgütü olarak
nitelenmenin somut kanıtları olması gerek.