CHP’nin seçim bildirgesinin omurgasını, Genel
Başkan Kılıçdaroğlu seçim kampanyası
başladığından itibaren adım adım açıkladı.
İlk ayak “birinci sınıf demokrasi” olarak tanımlanmıştı. İkincisi
“katma değeri yüksekbir üretim için bilim üreten bir Türkiye”
olarak tanımlanmıştı. Üçüncüsü ülkede yaratılan değerin hakça
paylaşımını yani “güçlü sosyal devlet”i öngörüyordu
Sonuncu ve Türkiye’yi geleceğe hazırlamak için en önemli adım
olarak gördükleri “ekonomik yükseliş projesi”ni de dün
anlattı.
İstanbul’da bir otelin toplantı salonunda CHP’nin tepe yönetimi,
bazı milletvekilleri, ağır top aday adayları ve bir grup gazeteci
önünde Kılıçdaroğlu en azından sunumu
çok iyi çalışılıp hazırlanmış, “Türkiye’nin kaderini
değiştirecek, yüzyılın mega projesi” olarak tanımlayıp kısaca
“Merkez Türkiye” adını verdikleri projeyi
açıkladı.
İtiraf ediyorum, evden çıkıp otelin yolunu tuttuğumda önyargılı
idim. “Ekonomikyükseliş projesi” diye nitelenen, bir gecede
Türkiyenin kaderini değiştirecek projelere oldum bittim önyargılı
yaklaşırım. Dahası bu meslekte 1970’li yılları,
adını Ecevit’in koyduğu; ne olduğunu, nasıl
olacağını, olunca ne olacağını Ecevit’in bile bilmediğine tanık
olduğum “Köykent” masalları ile geçirdim.
Şapkadan tavşan çıkarır gibi, bir gecede Türkiye’nin kaderini
değiştiriverecek projelere karnım tok, önyargım çok...