Aydın Engin Cumhuriyet Gazetesi

Man kafası değil adası, Man Adası

(Dipnot gibi üst not:AKP Reisi, Cumhuriyet yönetimi ile anlaştım. Öyle her gün değil, ama haftada bir gün sadece sana seslenen, senden saçılan inciler üstüne kurulu bir Tırmık yazmama göz yumacaklar. Ben de pazar...

17 Aralık 2017 | 766 okunma

(Dipnot gibi üst not:AKP Reisi, Cumhuriyet yönetimi ile anlaştım. Öyle her gün değil, ama haftada bir gün sadece sana seslenen, senden saçılan inciler üstüne kurulu bir Tırmık yazmama göz yumacaklar. Ben de pazar günlerini seçtim. Malum “Pazarları matrak yazılar daha çok okunur” gibi kimin uydurduğunu bilmediğim bir kural var...)

***

Pek muhterem AKP Reisi,
İstanbul’da metro açılış töreninde yine Kılıçdaroğlu’na seslendin. Anlıyorum, o adam senin canını sıkıyor, canını acıtıyor. Renk vermiyorsun, burnundan kıl aldırmıyorsun ama birinin, o muhalefet lideri olsa bile bir faninin senin gibi insanlığa armağan olarak gönderilmiş bir yüce zata karşı çıkmasına, üstelik senin hakkında yenilip yutulması zor laflar etmesine hiç alışık değilsin, çileden çıkıyorsun. Metro açarken bile ona ağır laflarla saldırmaktan kendini alıkoyamıyorsun.
Cuma günü İstanbul’un Üsküdar Meydanı’nı şu cümlelerle çınlattın:
-Şimdi tutturmuş bir Man Adası. Herhalde bu man kafa olmaktan kaynaklanıyor. Yatıyor kalkıyor Man Adası.
Yani Kılıçdaroğlu’na, bu ülkenin ana muhalefet partisi liderine açıkça “man kafa” diyorsun. Man kafa “budala, sersem, aptal, kavrayışsız” demek.

***

Biliyorum, aslında sen hakaret etmek istemedin. Sen Man Adası’ndan man kafaya geçerek kafiye tutturdun, kelime oyunu yapmak istedin... Benim de aklıma eski bir fıkrayı getirdin:
Şair şuara sofralarında, sohbetlerinde bulunmaya can atan beyzade, Şair Nefi’nin sohbetini dinlerken epey zorlanmasına rağmen karnındaki gazı içeride tutamamış, çıkarırken de “Zırt, pırt, zart, zurt” gibi sesler de çıkarmış... Beyzade mahcubiyetten kıpkırmızı, rugan ayakkabılarını birbirine sürterek “garç, gurç, zart zurt” gibi sesler çıkarmaya çabalamış ve başarmış. Hiciv sanatının büyük ustası Nefi gülümsemiş:
-Beyzadem, kafiyeyi tutturdun. İyi de kokusunu ne yapacaksın?

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum 09 Eylül 2018 | 4.843 Okunma 25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018 | 3.364 Okunma (Siyasal) İslam ve demokrasi 15 Ağustos 2018 | 6.330 Okunma Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi? 13 Ağustos 2018 | 8.228 Okunma Garo Paylan’la imam olmamak için... 12 Ağustos 2018 | 3.788 Okunma