Bir okurumdan kısacık bir e-mektup. Bilimsel araştırmalarını
Viyana’da sürdüren bir profesörden. Profesör Selim
Aslan’dan.
PISA’nın (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın) 3 yılda
bir yapılan düzey belirleme sınavının sonuçlarından bir kesit
aktarıyor.
Mektup kısacık; gazeteciyi masa başına çakacak kadar da
acıtıcı...
Şeytan diyor ki beş altı satırlık okur mektubunu Türkçeye çevir;
noktayı koy. Türkiye’nin geleceğinde kendini de sorumlu kılanları
kederleri, acıları ile baş başa bırak...
Bugünkü Cumhuriyet’te, Eğitim Servisi konuyu
(“sorunu” desem daha doğru olacak) ayrıntılı
aktarıyor. Meraklıysanız ayrıntıları oradan okuyun. Ben okurun kısa
e-mektubu ile yetineceğim.
Buyrun:
Ortalamada Trinidat, Tayland, Kosta Rika ve Katar’ı geçmişiz.
Yani sondanbeşinciyiz. Sebep olanlar ne katar
övünse yeridir...
Fen bilimlerinde Meksika’nın arkasında, Bulgaristan’ın önündeyiz.
Puanımız 425.
Okuduğunu anlama, anladığını yazıya dökmede sonuç aynı. Meksika’dan
geride ve Bulgaristan’dan mek parmak ileride. Puan 428.
Matematik’e gelince... Hiç gelmesek daha iyi. Sadece Şilili
öğrenciler bizimkilerden berbat durumda. Puanımız 420.
OECD’nin bu değerlendirmesi 15 yaşındaki gençler arasında
yapılıyor. Yani son araştırmada sınava katılan gençlerimiz bundan
14 yıl önce 1 yaşında idiler.
O çocuklar 1 yaşında iken AKP de
iktidara gelmişti. 14 yıldır da tek başına iktidarda. 14 yıldır bu
çocuklar AKP’nin en tepesindeki zatın övüne övüne
bitiremediği “eğitim reformları” ile bu sonuçlara
ulaştılar.
Dedim a, sebep olanlar ne kadar övünse yeridir.
Sakın ola ki “AKP eğitim sisteminde bir harabe bulmuştu.
Adım adım düzeltiliyor” filan diye palavralara sapılmasın.
Türkiye son sonuçlarla fen bilimleri ve matematikte 2006’daki
düzeyine geriledi. Okuma yazma becerileri alanında ise 2003’teki
düzeyinin de gerisine düştü.