AKP’nin reisi, sarayın sultanı, adliyenin
başyargıcı, medya temsilcilerini bir iftar yemeğinde ağırladı.
Merkez medyanın patronları, ağır topları, AKP medyasının
gazetecimsileri filan oradalar(mış).
“Mış” diyorum, çünkü bizi davet
etmedi. Zaten biz iftar saatinde gazetede “tost-ayran”
eşliğinde “Adalet Yürüyüşü” haberiyle
boğuşmaktaydık.
İftardan önce mi, sonra mı pek anlayamadım ama
orada kurulmuş bir kürsüye çıkan Reis, demokrasi, özgürlükler,
adalet, hukuk gibi yakıcı konularda yüksek fikirlerini uzun uzun
anlatmış.
O sözlere medyamızın seçkin temsilcileri
-gazeteci olduklarını unutmuş olsalar gerek- cevap da vermemişler,
soru da sormamışlar; sadece dinlemişler.
İşte o anda pek fena hayıflandım. AKP’nin
Reis’i Cumhuriyet’i de o iftara çağıraydı, ben allem eder
kallem eder, dil döker, bizimkileri kandırır, oraya Cumhuriyet
temsilcisi olarak gönderilmemi sağlardım.
Üstelik Reis’i sadece dinlemekle yetinmez,
mesleğimizin gereğini yerine getirir, sorular sorar, cevaplar
yetiştirirdim.
Heyhat ki davetli değildik.
***
Reis
buyurmuş:
Bugün ülkemizde mesleğini gazetecilik
olarak belirten cezaevinde bulunan 177 kişiden sadece 2’si sarı
basın kartı sahibidir.
Ufala da civcivler yesin Reis.
Basın Yayın Genel Müdürlüğü arşivine girmeden,
ezberden sayacağım: Bizim tayfadan Murat Sabuncu, Musa
Kart, Turhan Günay, Kadri Gürsel, GürayÖz, Ahmet Şık, Hakan
Kara’nın sarı basın kartları senin iktidar sürenden daha
eskidir. Ahmet Altan’ın, Nazlı
Ilıcak’ın, Gökmen Ulu’nun sarı basın
kartları olduğuna eminim. Bunlar bildiğim ve emin olduklarım.
İçeride daha epey sarı basın kartlı meslektaşım olduğunu da
kuvvetle tahmin ediyorum.
Ha, bir de bilmiyorsanız öğrenin: Gazeteleri
sarı basın kartı değil, gazeteciler çıkarıyor, haberleri sarı basın
kartı değil gazeteciler yazıyor.
Peki Reis, yoksa içerdekiler sizin indinizde
gazeteci mi sayılmıyor, yoksa onlara haber vermeden sarı basın
kartlarını iptal mi ettirdiniz?
Reis
buyurmuş:
Adalet yollarda değil, adalet binalarında
aranır.
Valla Reis, biz epeydir adaleti “Adalet
Sarayları”nda aradık. Bulamadık. Valla çok aradık ve valla hiç
bulamadık. O yüzden yollardayız...
Reis
buyurmuş: