Bu da oldu.
“Profesyonel ordu kurulacak, yeniden yapılanma” falan filan edebiyatı derkenserbest piyasa ekonomisi siyasal alana da kol atıyor; özel teşebbüs ülkenin en yakıcı siyasal sorununa “kiralık asker” timleri ile çözüm getirmeye hazırlanıyor.
Darbe yapmaya kalkışıp boş havuza atlayan Cemaat’in defteri dürüldükten sonra sıra Kürt sorununun militarist yöntemlerle çözümüne geldi. SADAT şirketinin uzmanlarınca “kontrgerilla” olarak eğitilip birer ölüm makinesine dönüşmüş “kiralıkaskerler” Kürt sorununu çözecekler.
Bugünkü Cumhuriyet’in manşet haberini lütfen dikkatle okuyun; gelecek günlerde olup biteni daha iyi kavramak için bence gazeteyi saklayın; elinizin altında bulunsun.
SADAT kurucusu (“Sahibi” desem daha mı doğru olurdu acep) eski özel harpçi, şimdi emekli general Adnan Tanrıverdi kendi tayfasına yazdığı “Genelkurmay’ıziyaret notları” belki kimilerince küçümsenebilir; “Yav adamın bazı uçuk projelerivarmış. Yok savunma sanayii hizmet sektörünün oluşmasını sağlayacak yasa teklifi, yok Suudi Arabistan’ın önerdiği İslam ordusunun içeriğinin doldurulması gibi kişisel görüşlerini nasılsa kopardığı bir randevuda Genelkurmay Başkanı adına kendisini kabul eden Genelkurmay Plan ve Prensipler Başkanı Korgeneral Salih Ulusoy’la görüşmüş. Ne var bunda” diyenler çıkabilir; Güneydoğu’da adı anılınca bile insanların sapsarı kesildiği General’in kimilerine uçuk kaçık gelebilecek fikirleri önemsenmeyebilir.
İyi de bu adam şu anda
Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanlığına atandı.
Cumhurbaşkanı böyle bir şirket kurmuş, böyle talepleri, önerileri olan bir eski askere ne danışır dersiniz?
Anayasasında laik cumhuriyet yazan bir ülkede içi doldurulacak bir “İslam ordusu”terimi ne anlama gelir dersiniz?