Daha kaç kere yinelemeli, kaç kere yazmalı?
Şahin alıcı kuştur. Acımasızdır. Siyasal
terminolojide silaha tapan, savaştan öte çözüm bilmeyen ve
aramayanlara denir.
Akbaba ölümü çağrıştırır çünkü ölümle,
ölülerle beslenir. Siyasal literatürde savaştan, savaşın
yıkımlarından, ölümlerden beslenen, savaştan çıkar sağlayanlara
denir. Bazen silah tüccarıdırlar, bazen ruhları ırkçı-milliyetçi
yargılarla sakatlanmış kara vicdanlılardır. Bazen de iktidarını
savaşa, devletin zorba gücüne ve ölümlere yaslanarak sürdürmek
isteyenler...
Ve güvercinler…
Barışın kuşları, her daim tedirgin kuşlar…
***
Şiddeti siyasal mücadele yöntemi olarak, silahı zafer getirecek
aygıt olarak belleyenler dört bir yanımızda kol geziyor. Biri dağı
taşı bombalıyor.
Cevap beş polis, iki sivil, dört asker ölümüyle
geliyor.
Cevaba cevap geliyor: Koca bir kasaba (Cizre) zırhlı araçlarla
kuşatılıyor; özel harekâtçı üniforması
giydirilmiş “Düşünme, tartışma, hareket edeni vur. Ötesi
seninişin değil” kuralına kölece bağımlı kılınmış keskin
nişancılarla ölüm saçılıyor.
Cevabın cevabına cevap bir dağ karakolunda havaya uçurulan
zırhlı araçlar, artık yaşamayan 16 asker ile geliyor.
Gençliğinden olgunluk yaşlarına kadar hayatının tamamı dünyaya
namlunun ucundan bakmakla geçmiş kadın ve erkekler “Devrimci
halk savaşı” diyor,“Topyekûn
ayaklanma” diyor, “Serhildan” diyor…
Sıradan bir ilin sıradan bir valisi iken önce İstanbul emniyetinin
başına, ardından bakanlık koltuğuna oturan zat
polislerini “Çekingen davranıyorsunuz” diye eleştirip
ekliyor: “Silah kullanın”.