Darbe girişiminin ardından 66 gün geçti. O gece neler olup
bittiğini öğrenebilmemiz için yeterli süre. Ama 66 gün sonra da
cevapsız sorular var ve AKP iktidarı konuyu 66’ya bağlamaktan
vazgeçmiyor; soruları cevapsız bırakmayı yeğliyor…
Bildiğiniz sorular elbet. Ama hepimizin
soruları bilmesi ve
cevapları bilmemesidurumun ciddiyetini ve
sorunun yakıcılığını ortadan kaldırmıyor.
Kısa bir özet: MİT’e ve Genelkurmay’a, bir kalkışma olduğu, bazı
askeri birliklerde olağandışı bir hareketlilik gözlendiği bilgisi
bir iddiaya göre saat 14.00’te, bir başkasına göre 16.00’da
ulaşıyor.
Bu bilgilere rağmen:
• Darbe girişiminden saat 14.00 sularında haberdar kılınan
Genelkurmay Karargâhı’ndan, uçakların, helikopterlerin
kaldırılmaması, zırhlı araçların kışladan çıkarılmaması talimatı
veriliyor. Dinleyen olmuyor ve… Ve bazı kuvvet komutanları ve kimi
üst rütbeli subaylar akşama düğüne gidiyorlar. Kimileri orada
derdest ediliyorlar.
• Genelkurmay Başkanı ile İkinci Başkan darbeciler tarafından
makamlarında derdest ediliyor; ite kaka darbenin ana karargâhı
olduğu söylenen Akıncılar Üssü’ne götürülüyorlar.
• Başbakan karayoluyla İstanbul’dan Ankara’ya gitmeye
çabalıyor. Darbecilere esir düşerim kaygısı ile Kastamonu’nun bir
ilçesinde kaymakamın evinde saklanıyor.
• Cumhurbaşkanı bizlerle alay edercesine “Darbe girişimini
eniştemden öğrendim” diyor. Darbe girişimi istihbaratı devlete
ulaştığından itibaren sekiz (ya da altı) saat geçmesine rağmen
haber enişteden alınıyorsa sorumlular darbenin içinde, hatta
göbeğinde yer almışlar demektir.