Haydi hep birlikte yarım cümlelik başlığı tamamlayalım.
Olasılıkları sıralıyorum. Seçimi siz yapın:
Bir: Suç “devlet sırrı” olursa, devlet suçlu olur...
İki: Suç “devlet sırrı” olursa, sırrı açıklayan suçlu olur...
Üç: Suç “devlet sırrı” olursa, suçu soruşturan içeri tıkılır...
Dört: Suç “devlet sırrı” olursa, hemen yayın yasağı konur...
Hangisini seçtiniz?
Yanlış.
Tümünü seçmeliydiniz...
Ya da hiçbirini...
***
Yoğun gündem, Cumhurbaşkanı katkılı seçim kampanyası filan
derken arada kaynadı gitti. MİT TIR’larını kovuşturan ve durdurulup
aranması talimatını veren, biri başsavcı olmak üzere dört savcı ile
uyulması yasal olarak zorunlu savcı talimatı gereğince TIR’ları
durdurup aramaya kalkan Adana jandarma komutanı albay
tutuklandılar.
Tutuklama gerekçesi de açıklandı: Devlet sırrını ifşa etmek...
Hımmm...
Peki, koskoca Adana Başsavcısı başta olmak üzere dört savcıyı ve
Adana’nın koskoca Jandarma Alay Komutanı Albay’ı tutuklayıp içeri
tıkacak kadar önemli olan devlet sırrı ne?
Valla, benim bildiğimi siz de biliyorsunuz. MİT’in yasa ile
belirlenmiş görevleri arasında olup olmadığı çok tartışmalı bir
uygulama yapıldı. MİT tarafından içleri tıka basa doldurulmuş ve
MİT görevlilerinin eşlik ettiği TIR’lar, Suriye’ye açılan sınır
kapılarına doğru yol alırlarken savcı talimatı ile durduruldular.
MİT’çiler TIR’ları aratmamak için direndiler. Jandarma da direndi.
Karşılıklı silahlar çekildi. Sonra Adana’nın valisi, alelacele
Ankara’dan gelen talimatı uyguladı. TIR’lar yollarına devam
ettiler.