7 Ekim’de Özgür Gündem’de KCK Eşbaşkanı Bese
Hozat’ın bir yazısı yayımlandı:
“Özgürlük Hareketi, HDP’nin 1 Kasım’daki büyük zaferine daha
fazla katkı sunmakiçin tekrardan tarihi bir tutum
takınarak AKP’nin tüm iğrenç planlarını bir kez dahaboşa
çıkaracak ve gereken hesabı soracaktır”.
Kürt siyasal hareketini ve onun dilini iyi tanıyanlar bu
“satırların arası”nı kolayca okudular. PKK tek taraflı
çatışmasızlık kararı alacaktı ve kararın gerekçesi 1 Kasım seçimi
öncesinde HDP’ye destek olmak, daha doğru bir deyişle HDP’nin
çalışmalarını zora sokmamaktı.
Karar sadece HDP’liler ya da HDP’ye oy desteği verenler değil,
“Acaba bu seçimyapılabilecek mi” kaygısını taşıyanlar için de
sevindirici bir haber oldu.
Buna karşılık olası bir çatışmasızlık durumunun AKP’nin sefil oy
hesaplarına hiç de yarar sağlamayacağını, hatta bu kirli hesapları
suya düşüreceğini çabucak sezen AKP kanadı, en tepesinden tepenin
biraz altındaki en “sadık”a kadar (Tayyip
Erdoğan ve Yalçın Akdoğan demiş oldum)
hemen “atış serbest” kararı aldılar.
Erdoğan konuştu:
“Çatışmasızlık diye bir ifadeyle halkı kandırabileceklerini
zannediyorlar. İktidarı ve şahsımı suçlamaya
kalkıyorlar”.
Akdoğan konuştu:
“PKK örgütünün, sıkıştığı zaman, kış üslenmesine gideceği
zaman veya siyasiuzantısının işine yarasın diye bu tür
siyasi taktik hamleler içerisine girdiğini çok
gördük. Buna karnımız tok”.