Tuhaf bir gün. Sanki okurlar sözleşmiş gibi “Referandum” eksenli
soruları art arda yollamışlar, yolluyorlar. (Şu anda art arda iki
tweet daha düştü ekrana).
Bilgisayar başına oturduğumda niyetim “Bu yılın Newroz’unun
ardından” başlıklı bir Tırmık döşenecektim. Önce nafile
bir tartışmayı tırmıklayacak, “Ey okur,
kiminiz Newroz desin,
kiminiz Nevruz. Tartışmayı bu kör
noktaya taşımak anlamlı değil. Yeter ki bayramı kalıcı barışın
bayramına dönüştürebilelim” diyecektim.
Ardından akranım,
arkadaşım Ahmet Türk’ün
Diyarbakır’da Newroz meydanında dillendirdiği bir paragrafı
aktaracaktım. Hatırlayın tokat gibi soruları art arda sıralamıştı:
“
Elbette ki bu referandum sadece Kürtlerin geleceği için değil,
bütün halklar içinönemlidir. Kürtler için başka bir anlamı
var. Bugün eş genel başkanlarımız zindanda. Bu zindan
politikalarını yürütenlere ‘Evet’ mi diyeceğiz? 80
belediyemize kayyım atandı ‘Evet’ mi diyeceğiz? Sur, Cizre,
Nusaybin, Şırnak vahşetine ‘Evet’ mi
diyeceğiz?”
Fitili Ahmet Türk mü ateşledi ne, kimi içten, kimi hınzır bir
mizahla bezenmiş, kimileri öfkeli, kimileri umutlu sorular
e-posta,Twitter, Facebook gibi kanallardan art arda ekrana yağmur
gibi düştü, düşüyor.
Anlaşıldı, bugünkü Tırmık’ı okurlar yazacak, ben sadece
aktarma ödevini yerine getireceğim.
Buyrun.