CHP ve MHP seçim bildirgelerini açıkladılar. Ciddi, ağırbaşlı bir “köşe” yazarı o günkü yazısını bunlara ayırır, analizler döktürür.
Doğru.
Ancak ben ne ağırbaşlı bir gazete yazarıyım, ne de analizler döktürecek kadar derin bilgi sahibiyim.
Bu bildirgeler üstüne yazmayacağım demek değil. Ama aklımın ermediğini, aklının erdiğine inandığım, güvendiğim meslektaşlara, arkadaşlara sorup danıştıktan sonra yazsam daha iyi olacak.
Mesela CHP seçim bildirgesinin ağırlık noktalarından biri (galiba birincisi) maliyeye ve SGK’ye prim borcu takmamış KOBİ’lere, ödediği vergi ve SGK primi kadar krediyi sıfır faizle vermek. Kılıçdaroğlu bildirgeyi açıkladığı toplantıda döndü döndü bunu vurguladı. Ekonomiyi ve daha önemlisi Türkiye’nin geleceğini sağlığa çıkaracak, aydınlığa kavuşturacak bir ekonomik manivela olduğunu uzun uzun anlattı.
Mümkün.
Ancak ben yine de ekonomi ulemasından birilerine “Bu sahiden çok önemli bir proje mi? Sözü edildiği kadar etkili ve olumlu sonuçlar doğuracak mı” diye soracağım…
Yani yoğurdu üfleyeceğim.
***
Zaten kime sorsam, kime danışsam diye düşünür dururken Reis’in sesi Erzurum taraflarından bizim gazeteye, oradan da benim masaya kadar ulaştı.
Breh breh breh…
Ben de AKP’nin seçim bildirgesini (Onlar “manifesto” diye daha fiyakalı olduğunu sandıkları bir terimi yeğlediler. Bazen de arı Türkçe kullanmamak için “beyanname” diye ninem zamanından kalma bir terimi kullandılar), evet ben, AKP’nin seçim bildirgesini açıkladıktan sonra bu AKP Reis’inin niye sesi soluğu çıkmıyor diye merak...