https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
1. Abdullah Öcalan hapisten çıkacak mı?
Hayır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve siyasi iradenin böyle bir niyeti, kurgusu, hedefi, politikası yok. Cumhur-başkanı Erdoğan da bunu teyit etti. Öcalan’ın kendisi bile böyle bir arzu ve talebinin olmadığını söyledi. Öcalan İmralı’da kalacak.
2. PKK’nın tasfiyesi adına terör örgütlerine taviz mi veriliyor?
Hayır. Hiçbir taviz yok. Müzakere, pazarlık, al-ver süreci vs. söz konusu değil. Terör örgütünün şartsız-koşulsuz silahları bırakması ve kendisini tasfiye etmesi bekleniyor. İmralı’ya heyetlerin gitmesine ve Öcalan’ın açıklama yapmasına izin vermekle birlikte devlet, terörle mücadelede kararlılığını koruyor ve gelişmeleri sadece izlemekle yetiniyor. Devletin bu süreçte hiçbir taşkınlığa, aşırılığa, şımarıklığa izin vermeyeceği de çok açık. Terörle irtibatlı belediyelere kayyım atanması bunun göstergesi.
3. Kürtlere taviz mi veriliyor? Ayrıcalıklar mı tanınacak?
Kesinlikle hayır. Kürtlerin hakları özellikle son yıllardaki demokratikleşme paketleriyle teslim edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olmaları için tarihi adımlar atıldı. Terörün varlığı Türk-Kürt kardeşliğinin önündeki engeldi. Terörün bitmesi, en çok da Kürtleri rahatlatacak. Türkiye normalleşecek. Devlet hizmetleri, hukuk, fırsatlar, özgürlükler bağlamında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları eşit haklara sahip olacaklar.
4. Öcalan’ın bu kadar öne çıkması, kendisine bu kadar önem atfedilmesi doğru mu?
Evet çünkü Öcalan PKK’nın kurucusu ve bir kısım Kürtler ile terör örgütü üzerinde halen etkisi var. Ancak Öcalan devletin elinde mahkûm ve Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilirken “devletin hizmetinde” olacağını söylemişti. Devlet, elindeki mahkûmdan, terörün sona erdirilmesi için yararlanıyor.
5. Süreç bundan sonra nasıl işleyecek?
Devlet terör örgütünün atacağı adımları izleyecek. Eğer terör örgütü silah bırakma ve tasfiye konusunda ikna edici adımlar atarsa, devlet tasfiyeyi kolaylaştıracak girişimlerde bulunabilir. Terör örgütü geçmişte yaptığı gibi oyalama, kandırma gibi tavırlar içine girerse, devlet zaten devam eden terörle mücadelesini nihai sonuç alınıncaya kadar sürdürecek.
6. PKK kendisini tasfiye edip YPG’ye mi katılacak? YPG varlığını sürdürecek mi?
“Terörsüz Türkiye” atılımının esas hedefinde Suriye’nin kuzeyindeki YPG terör örgütü var. Eğer YPG silah bırakmaz ve Suriye Devleti’nin egemenliği altına girmekten kaçınırsa, Şam ve Ankara YPG’ye anladığı dilden konuşacak. Arkasında ABD de olsa, İsrail de, İran da olsa, YPG’ye operasyon yapılacak. Üstelik terör örgütünün isim değiştirmesi Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığını engellemez.
7. Bütün bu olanlar Anayasa değişikliği için mi? Cumhur İttifakı DEM’i kazanmaya mı çalışıyor? Erdoğan tekrar seçilebilsin diye mi bütün bunlar?
Hayır. “Terörsüz Türkiye” atılımı siyaset üstü, Türkiye’nin terör sorununu kalıcı olarak bitirmeye yönelik bir adım. Erdoğan bu atılımı başarıyla sonuçlandırabilirse, Türkiye’ye en büyük eseri kazandırmış olacak. Kazanan şu ya da bu siyasi parti, şu ya da bu kişi değil, Türkiye olacak. Bu süreçte DEM Parti de üzerindeki terör baskısından kurtulacak, Türkiye partisi olacak ve kararlarını tamamen özgür iradesiyle verebilecek.
8. Madem terörsüz bir Türkiye için adımlar atılıyor, bazı siyasi parti ve çevreler, olan bitene neden karşı çıkıyorlar?
Bazı siyasi parti ve çevreler kendi şahsi çıkarları doğrultusunda düşünüyor ve Türkiye’nin bir bütün olarak kazanacağı, kendilerinin kaybedeceği böyle bir atılımı istemiyorlar. Irkçılık, ancak “ötekinin varlığı” ile mümkün olabilen bir hastalıktır. Mülteci sorunu çözülürken, ırkçılar Kürt düşmanlığı üzerinden varlıklarını idame ettirme hevesi içindeydiler. Oyun bozuldu. Ellerindeki istismar araçları alınıyor. Bu kadar bağırmaları ve karşı çıkmaları, varlık nedenlerinin ortadan kalkacak olmasından kaynaklanıyor.
9. Neden şimdi?
Türkiye Cumhuriyeti terör karşısında tarihinin en güçlü döneminden geçiyor. İçerde terör minimuma indirildi. Terör örgütünün hareket kabiliyeti daraltıldı. Sınırlarımız iyi korunuyor ve İHA-SİHA’lar teröre göz açtırmıyor. Terörle mücadele silahlarında Türkiye’nin dışa bağımlılığı ortadan kalktı. Terör destekçisi devletlerin etkileri ortadan kaldırıldı. Suriye’deki devrimle Türkiye küresel güç konumuna yükseldi. Başka ülke topraklarından Türkiye’yi tehdit etme dönemi geride kaldı. Türkiye coğrafyanın en güçlü devleti ve kendisine yönelik tehditleri eziyor. Bu yeni denklemde Türkiye, terör örgütlerine sadece kendilerini “güzellikle” tasfiye etme fırsatı sunuyor. Yaşananlar sadece bundan ibaret.
10. Gelişmeler olumlu olursa, Türkiye bundan ne kazanacak?
Türkiye’nin huzuru, refahı, güvenliği daha da artacak. Teröre harcanan milyarlarca dolar başka ihtiyaç alanlarında kullanılacak. Ekonomi canlanacak. Yatırımlar çoğalacak. En önemlisi de iç barış sağlanacak, kardeşlik pekişecek.