Böyle zamanlar, “adamlık sınavı”nın en çetin geçtiği zamanlardır…
Adamlık dik durmaktır. Adamlık rüzgar karşısında eğilmemektir. Adamlık sözünün, davasının, mücadelesinin eri olmaktır. Adamlık millet, memleket, bayrak, din sevgisini ikbal için, makam için, paye için satmamaktır.
Adamlık, pusuya yatmış çakal edasıyla ihanet için fırsat kollamak değil; en zor zamanda, en kritik zamanda liderin yanında çelik gibi durmaktır.
Adamlık, başarısız 15 Temmuz darbe girişimini sandık yoluyla gerçekleştirmeye çalışanlara boyun eğmemektir. Adamlık, sandığa kurulan pusularla, kurgularla 15 Temmuz’u diriltmeye çalışanlara direnebilmektir.
Adamlık Fetullah Gülen’e ve onun ipini tutanlara oyuncak olmak değil; onlar karşısında ölümüne cesur, ölümüne mert olmaktır.
Adamlık, Fetullah Gülen’le, PKK ile, CHP ile, bir şer ittifakı çatısı altında, Türkiye üzerine bir oyunun, bir kurgunun, bir tasarımın maşası olarak milletin karşısında rezilliğe aday olmak değil; büyük, güçlü, bağımsız bir ülke için “ölümüne, ölümüne” yürümek, yürüyenlerle yol arkadaşlığı yapabilmektir.