Muhalefet partileri AK Parti’yi sandıkta mağlup edip yerine geçmek istiyorlar. Siyasetin doğası budur. Muhalefetteki parti, iktidardaki partinin yanlışlarını yakalayarak, iktidarı millete şikâyet ederek, yeni projeler, hedefler üreterek sandık yoluyla iktidar olmak ister.
AK Parti muhalefete sandıkta galibiyet imkânı vermedi. Çünkü her şeyin en iyisini yapma mücadelesi içinde oldu. En iyi kadrolarla çalıştı. Muhalefetin ufkunu aşan hedefler belirleyip bu hedeflere ulaştı. Hatta çoğu zaman muhalefeti dahi AK Parti kendisi yapmak zorunda kaldı. Bu sayede de milletin gözünde büyüdükçe büyüdü.
Proje üretemeyen, ufuk çizemeyen, hedef gösteremeyen, muhalefet dahi yapamayan muhalefet, AK Parti’yi önce sandıkta mağlup etmeyi denedi. Medya ve terör de muhalefete destek verdi. Ancak AK Parti yine de yenilemedi. O zaman devreye, tasması yabancıların elinde olan FETÖ gibi hainler, ya da doğrudan uluslararası mekanizmalar girdi. Çeşitli darbe girişimleri, manipülâsyonlar, provokasyonlar denendi. AK Parti’ye ağır saldırılar yapıldı. Yine olmadı. Her saldırıdan AK Parti daha da güçlenerek çıktı. Millet, AK Parti’yi daha fazla sahiplendi.
AK Parti ve Erdoğan’dan “kurtulmak” isteyenler, her ikisinin de, sandık dışında bir yöntemle, milletin takdiri dışında gönderilemeyeceğini anladılar.
Son günlerde ekonomiye yapılan saldırılar, Türkiye’de bir kriz oluşturmaktan ziyade, mahalli seçimlerde sandığı şekillendirmeyi amaçlıyor.
Dikkat edilirse, ekonomiye yapılan saldırı bir kez daha milleti birbirine kenetledi. Millet her türlü fedakârlığa hazır ve zaten seferberlik başlatmış durumda. Dahası, dünyada dost ve kardeş çok sayıda ülke ve halk da Türkiye’ye destek veriyor.