AK Parti, kuruluşunun 16. yıldönümünü Ankara’da coşkulu bir törenle kutladı.
Tekrarda fayda var: AK Parti, uzun soluklu bir hareketin, 14 Ağustos 2001 tarihinde zuhur eden yeni yüzüdür. Kökü eskiye dayanan sabırlı ve kararlı bir mücadele, bir direniş, 2001 yılında AK Parti olarak tezahür etti. AK Parti’nin taşıdığı misyon 2001 öncesinde de vardı, Türkiye var oldukça, bu misyon da var olacak.
AK Parti’nin bugün temsil ettiği hareketin “siyasi tabanı” 1990’lı yıllarda sadece yüzde 6-7 oranındaydı. Merhum Necmettin Erbakan’ın mücadelesi, ardından da Recep Tayyip Erdoğan’ın çabası, direnişi, kavgası ve cesareti, bu hareketin “doğal siyasi tabanını” yüzde 40’lara kadar çıkardı.
Recep Tayyip Erdoğan, asırlardır devam eden bu hareketin sorumluluğunu üstlendi ve bu sorumluluğun hakkını ziyadesiyle verdi, veriyor.
27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında, merhum Menderes’in akıbeti, Türkiye’deki tüm siyasetçiler üzerinde bir tehdit aracı olarak kullanılmıştı. Vesayet odakları, “istediklerimizi yapmazsanız sonunuz Menderes gibi olur” diyerek siyaseti dizayn etmişlerdi.
Bundan sonra ise, belki asırlar boyunca, Recep Tayyip Erdoğan, dik duruşu, kararlılığı, samimiyeti, milletle kurduğu muhabbeti ve elbette cesaretiyle, Türkiye siyasetinin belirleyici rol modeli olacak. Belki asırlar sonra bile, siyasetçiler, Menderes’in akıbetine bakarak değil, Erdoğan’ın mücadelesine bakarak kendilerine istikamet belirleyecekler.