Eskiler ve Yeniler
Recep Tayyip Erdoğan vefalı bir liderdir; vefasından olsa gerek, çokça da hayal kırıklığı yaşamış bir liderdir.
Erdoğan, sık sık “yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımıza değişmeyiz” diyerek de bu vefasını dile getirmiştir.
Ne var ki, dünya bir imtihandır ve bu imtihanların en çetini de “makamla imtihan”dır. 16 yıl önce yola birlikte çıkılanların bir kısmı, imtihanı kaybetmiş, ayağı tökezlemiş, başı dönmüş ve yolda kaybolup gitmiştir.
AK Parti’nin parti kademelerinde ve bürokrasideki atamalarında kuşkusuz liyakat önemlidir, ama tek başına yeterli olmaz. Liyakat kadar, ülkesine, milletine sadakat, dürüstlük, uyum ve benzeri bir çok kriter de sorumluluk yüklenebilmek için gerekli şartlardır.
Çoğu “yol arkadaşı”, kritik görevlere getirildiklerinde, bunu “kendilerinden menkul” zannederler. “Dünyada o işi yapabilecek yegane kişinin kendileri olduğunu” düşünürler, “o işi yapmak için yaratıldıklarını, bu misyon için doğduklarını” zannederler, o görevde olmasalar “devletin veya partinin çökeceğine”, kendilerinin “vazgeçilemez” olduğuna, “küçük dağları kendilerinin yarattığına”, oturdukları koltuklara “kendi mücadeleleri, kendi başarıları” neticesinde geldiklerine inanırlar.