Calut, yenilmez, dev bir savaşçıydı. Boyu 4 metreydi. Başına tunç miğfer takmış, pullu bir zırh kuşanmıştı. Zırhı 6 ton ağırlığındaydı. Baldırları tunçtan zırhlarla korunmuştu, omuzları arasında tunç bir kargı asılıydı. Mızrağının demir başının ağırlığı 7 kiloydu.
Calut’a karşı yürüyen müminler ordusundan bazıları savaştan kaçtılar. “’Bugün bizim Calut’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok’ dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilen (müminler) ise şu cevabı verdiler: ‘Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah sabredenlerle beraberdir’” (Bakara Suresi 249).
İki ordu, bugün Filistin’de Ayn Calut denilen yerde karşılaştılar.
“Calut ve askerleriyle karşı karşıya gelince (inananlar) şöyle dediler: ‘Ey Rabbimiz, Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et’” (Bakara Suresi 250).
Calut savaş meydanına çıkıp 40 gün düello çağrısı yaptı. Nihayet Calut’un karşısına kısa boylu, çelimsiz, Davut çıktı. Davut sapanını gerip tek bir taş fırlattı. Dev Calut olduğu yere yığıldı, öldü.
Bu hadiseden yüzyıllar, belki bin yıllar sonra, aynı yerde, bugünkü...