Reginald Rose’un “12 Öfkeli Adam” isimli tiyatro oyunu 1957’de Sidney Lumet tarafından beyaz perdeye aktarıldı ve film sinema tarihinin en önemli eserleri arasında yerini aldı. Devlet Tiyatroları da bu oyunu M. Akif Yeşilkaya’nın başarılı yönetimi ve oyuncuların muhteşem performansıyla sahnelemeye başladı. Hafta içinde (yine) Fatih Şahin’in teşvikleriyle gittik ve bu güzel oyunu tekrar izleme fırsatı bulduk.
Oyun, babasını öldürmekle itham edilen bir gencin 12 kişilik mahkeme jürisinin tartışmalarını konu ediniyor. Jürinin 11 üyesi mevcut deliller ışığında gencin kesinlikle suçlu olduğuna ve idam edilmesi gerektiğine inanırken, bir kişinin şüpheleri, soruları ve ikna edici konuşmaları kararı tam tersine çeviriyor. 12 Öfkeli Adam oyunu ve filmi, psikoloji, sosyal psikoloji, sosyoloji, hukuk ve daha birçok alanda referans eser kabul ediliyor.
Oyunu izlerken bir husus özellikle dikkatimi çekti: Jüri üyelerinden bir tanesi, zanlının göçmen olduğunu, anne babası tarafından kötü yetiştirildiğini, bir çöplükte büyüdüğünü, zaten potansiyel bir suçlu olduğunu, zanlıya insan demenin doğru olmayacağını, onun aslında bir hayvan olduğunu, dolayısıyla ortadan kaldırılması...