Türkiye’nin mevcut dış politikası karşısında CHP’nin duruşu ve söylemi hepimizi çileden çıkarıyor. Nasıl çıkarmasın ki? Türkiye’ye husumet besleyen kim varsa, CHP onun yanında saf tutuyor. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada daha güçlü ve daha etkin bir aktör olma çabası, İran’dan Irak’a, Suriye’den Mısır’a, Suudi Arabistan’dan İsrail’e, Yunanistan’dan Almanya’ya, Fransa’dan ABD’ye kadar birçok ülkeyi tedirgin ediyor. Hepsiyle birlikte CHP de tedirgin oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin dış politika anlayışını “ülkeyi ‘sizi AK Parti’den kurtaracağız’ iddiasıyla düşman işgal etse, ellerinde çiçeklerle karşılarlar” ifadesiyle özetlemişti. Önceki gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de CHP’nin dış politika anlayışını “bunlar eski Mısır’da yaşasalar Hz. Musa’ya karşı Firavun’la birleşirlerdi. Bunlar Kerbela’da olsalar Yezid’in yanında saf tutarlardı” diyerek eleştirdi.
Elimizde sayısız örnek var: 15 yıllık AK Parti iktidarında ortaya çıkan uluslararası gerilimlerde CHP’nin nerede durduğuna bakın, birkaç istisna dışında hemen tamamında “AK Parti ya da Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı” görüntüsü altında Türkiye’nin karşısında konumlandığını görürsünüz. CHP, Suriye meselesinde Esed’in, Mısır meselesinde Sisi’nin, Filistin meselesinde İsrail’in, AB ile yaşanan gerilimlerde AB’nin, FETÖ ve PKK meselesinde ABD’nin yanında taraf tutmuştur. Bölgesel meselelerde Tahran’ın, Bağdat’ın, Riyad, Şam, Kahire, Tel-Aviv, Atina, Brüksel, Vaşington ve diğerlerinin söylemiyle CHP’nin söylemi bire bir örtüşmüştür.
CHP’nin dış politikadaki duruşu ve dili anlık tepkilerden oluşmuyor; sadece AK Parti ve Erdoğan karşıtlığına da dayanmıyor. CHP, aslında, tarihi bir arkaplana yaslanarak, belli bir gelenek çerçevesinde ve son derece istikrarlı biçimde uluslararası politika ve dil üretiyor.
CHP, dış politikasını Lozan, daha doğrusu “Lozan Travması” çerçevesinde belirliyor ve bu çerçeveden dışarıya da hiç çıkmıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti esnasında başlayan Lozan tartışmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Lozan namustur” demişti. Son kurultay konuşmasında da Kılıçdaroğlu “Lozan onurumuzdur” ifadesini kullandı.