Türkiye son dönemde PKK terörüyle mücadelede büyük başarı elde etti. 15 Temmuz sonrası TSK ve Emniyet içindeki teröristlerin ayıklanması terörle mücadelenin seyrini değiştirdi. Özellikle İHA ve SİHA’lar teröristlere göz açtırmıyor. Kararlılık ve koordinasyon da terörle mücadeleyi tarihinde ilk kez bu kadar etkili hale getirdi.
Bu etkili mücadele PKK terörünü bitirir mi? Hayır bitirmez. Terör kaynağında kurutulmadığı müddetçe PKK’nın sonu gelmez. Bugün çok daha net görüyoruz ki, Avrupa PKK terörünü açıktan destekliyor; ABD, PKK’nın hamiliğini yapıyor. Başka bazı ülkelerin de gizli ya da açık PKK’yı kolladığını biliyoruz. Bu destekler kesilmedikçe, finansmanına, lojistiğine, ülke içinde ve dünyada kazandığı sempatiye, militan devşirmesine darbe vurulmadıkça, PKK, en etkili güvenlik tedbirlerine rağmen bitmeyecektir.
Son aylarda PKK’ya ilişkin 3 önemli gelişmeye şahit olduk…
Birincisi PKK kendisini belirgin bir şekilde geri çekiyor. Bu geriye çekiliş bütünüyle terörle mücadelemizin neticesi değil. Elbette terörle mücadele PKK’ya nefes aldırmıyor ama PKK, buna rağmen eylem kapasitesine sahip ama çok net görülüyor ki bunu kullanmıyor.
İkincisi, ABD Suriye Özel Temsilcisi, eski Ankara ve Bağdat Büyükelçisi James Jeffrey, 1 Kasım’da El Arabiya Televizyonuna bir mülakat verdi ve “ABD, ‘iki ortağı’, Kürtler ve Türkiye arasında bir çözüme ulaşma çabalarını yeniden başlatıyor” dedi.
Üçüncü gelişmeyi de önceki gün yaşadık. ABD, PKK’nın kurucuları ve 3 üst düzey yöneticisi, Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için ödül koydu. Yaşları 65 civarında olan bu 3 “yaşlı baron” ABD tarafından gözden çıkarıldı.