Gözümüzden kaçmış. Ulusalcı bir haber sitesi rahatsızlıkla ve ispiyon yaklaşımıyla dikkatlerimizi çekmeseydi belki de bu güzel gelişmenin hiç farkına varamayacaktık.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Zeytindalı Harekatı’na milletimizin gösterdiği sevgi ve güven nedeniyle 5 Mart tarihinde bir teşekkür mesajı yayınladı. Org. Hulusi Akar, mesajın bir yerinde, “Vatan, millet, din ve bayrak uğruna hayatlarını seve seve feda eden kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kendilerini minnetle yadediyoruz” ifadelerini kullandı.
Malum çevreleri rahatsız eden, bizim için ise ülkemizin geldiği seviyeyi göstermesi bakımından son derece gurur verici, geleceğimiz açısından da umut dolu ifade tahmin edilebileceği gibi “din uğruna” ifadesi.
Yaklaşık 100 yıl öncesine kadar bu ifade, yani “din uğruna” ifadesi sıkça kullanılırdı.
Örneğin, Sultan Mehmet Reşat, Birinci Dünya Savaşı’nı ilan eden 11 Kasım 1914 tarihli “orduma, donanmama” hitabıyla başlayan seferberlik beyannamesinde kullanıyor benzer ifadeleri:
“Kahraman askerlerim! Dini münibiniz, vatanı azizimize kasteden düşmanlara açtığımız bu gaza ve cihat yolunda bir an evvel azmü semabattan ve fedakarlıktan ayrılmayınız. Zira hem devletimizin, hem fetvai şerife ile davet ettiğim üç yüz milyon ehli İslam’ın hayat ve bekası sizlerin muzafferiyetine bağlıdır… Asker evlatlarım! Bu vazifeyi ifa ederken bir vakitler dünyayı titretmiş olan Osmanlı ordularının hayrülhalefleri olduğunuzu gösteriniz ki, düşman-ı din ve devlet (din ve devlet düşmanları) bir daha mukaddes topraklarımıza ayak atmaya, Kabetullah’ı ve Merkad-i Münevvere-i Nebevi’yi ihtiva eden arazi-i mübarekeyi Hicaziye’nin istirahatini ihlale cüret edemesin. Dinini, vatanını, namusu askerisini silah ile müdafaa etmeyi padişah uğrunda ölümü istihkar etmeyi bilir bir Osmanlı ordu ve donanması olduğunu düşmanlarımıza müessir surette gösteriniz…”