“Dindarlara baskı yapılıyor” ya da “cemaatler tasfiye ediliyor” söylentilerini son zamanlarda daha sık duymaya başladık. Son haftalarda bir kısım medyada 28 Şubat günlerini hatırlatan haber ve yorumlar da bu söylentileri yaygınlaştırdı.
En baştan söyleyelim: AK Parti iktidarında dindarlara yönelik bir baskı asla söz konusu olamaz. Dindar kesim, cumhuriyet tarihindeki en özgür, en rahat dönemlerini yaşıyor. Geçmişteki hatalar, ihmaller tek tek ortadan kaldırıldı; yasaklara, baskılara son verildi. Mağduriyetler giderildi ve gideriliyor. “Türkiye’nin her bir vatandaşı birinci sınıf vatandaştır” ifadesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en sık vurguladığı ifadedir. Sadece dindarlar için değil, ezilmiş, ötelenmiş her kesim için Türkiye’de imkan ve fırsat eşitliğinin önü sonuna kadar açılmıştır.
Çok örnek var ama sadece başörtüsüne bakalım: Çevremizde başörtülü polisleri, başörtülü jandarmaları daha sık görüyoruz. Harp Okulu’nda başörtülü öğrenci var. Başörtülü hakimler, savcılar var. TBMM’de başörtülü çok sayıda milletvekili var. Geçmişte bu seviyede bir özgürlüğün hayali bile kurulamazdı, bugün hayallerin ötesinde bir gerçekliği yaşıyoruz. Hal böyle iken, “dindarlara baskı var” demek, açıkçası küfran-ı nimettir.
Bazıları, atanamadıkları için, terfi edemedikleri için, kariyer basamaklarını kolay yoldan çıkamadıkları için meseleyi şahsileştirip ahlak sınırlarının da dışına çıkarak “dindarlara baskı var” söylentisini yayıyorlar. Sırf kendisine ayrıcalık yapılmadığı için, kifayetsiz ihtirasına karşılık bulamamasını cemaat mensubiyetiyle ilişkilendiren bazıları da “cemaatler tasfiye ediliyor” yaygarasına başvuruyorlar. Bunları da geçelim.
“Dindarlara baskı yapılıyor” ya da “cemaatler tasfiye ediliyor” söylentisi aslında FETÖ ile mücadelenin tabii bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Fetullah Gülen Örgütü’nün İslam içinde bir “cemaat” olmadığını bugün artık hepimiz net bir şekilde görüyoruz. Fetullah Gülen, biraz İslam’dan, biraz Hristiyanlık’tan, daha çok Musevilik’ten renkler alarak yeni, sapkın bir din ihdas etmeye çalıştı. Ortaya bu kadar cinayet ve sapkınlık saçılmışken, Fetullah Gülen’in Müslüman olmadığını tespit için kalbini yarıp bakmaya gerek yok. Ne Fetullah Gülen Müslümandır, ne de örgütü bir cemaattir.