İsrail’in ateşkese boyun eğmesi ve elindeki çok sayıda Filistinli esiri serbest bırakması neresinden bakarsanız bakın Hamas’ın muhteşem bir zaferidir.
Hayır, bu bir Pirus Zaferi de değildir; zira Aksa Tufanı olmasa da İsrail’in bir başka bahane bulup Gazze’ye saldıra-bileceğini, dünyanın ilgisi Gazze üzerinde değilken de soykırıma devam edip aynı sayıda insanı, aynı sayıda çocuğu zamana yayarak öldüreceğini biliyoruz. Onun için hiç kimse “Bu kadar katliamdan, bu kadar yıkımdan sonra zafer mi olur?” demesin; evet bu bir zaferdir.
Üstelik bu öyle bir zaferdir ki, Hamas, sadece İsrail’i durdurmakla, sadece İsrail’le “eşit güç” olarak pazarlık yapmakla, sadece Filistinli esirleri kurtarmakla kalmamıştır.
Hamas, Filistin’de direniş ruhunun tüm yokluğa ve imkânsızlığa rağmen dimdik ayakta olduğunu dünyaya göstermiştir. Hamas, “Biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” demiştir. Hamas, “Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız” ifadesini somut, elle tutulur, gayet gerçekçi bir zemine taşımıştır.
Filistin’de yeni bir destan yazılmıştır. Hamas, tarihe silinmez bir iz bırakmıştır.
Hamas, dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırıma tepkisiz kalan hatta...