Beklediğim bir gelişmeydi: Ortamı gerer, kutuplaştırır, kışkırtırsanız, bir “meczup” mutlaka çıkar. Nitekim o “meczup” pazartesi akşamı Fatih Camii’nde ortaya çıktı, imam ve bir öğrencisini bıçakla yaraladı.
Türkiye’de yaşıyorsanız ve yakın tarihe şahitlik ettiyseniz böyle bir olayı öngörmeniz yetenek gerektirmez.
Ümit Özdağ isimli bölücü, uzunca bir süredir mülteciler üzerinden kışkırtma yapıyordu. O kadar ki, depremde biz canlarımızı enkaz altından çıkarmaya çalışırken, o, enkaz altında ve üstünde mülteci avına çıkarak depremi bile istismara kalkıştı. İsrail Gazze’de soykırıma başlayınca bu sefer yönünü mülteci düşmanlığından topyekûn Arap ve Müslüman düşmanlığına çevirdi, açıktan İsrail’e arka çıkmaya başladı. Bütün bu süreçte, yalan, iftira ve kışkırtmaların etkisiyle kan aktı, insanlar öldü. Mağdur ve maktuller mülteci olunca maalesef kimse bu saldırıların, cinayetlerin üzerinde durmadı.
1 Ocak sabahı Galata Köprüsü’nde 250 bin kişinin katılımıyla “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” mitingi düzenlendi. Mitingden dönen bir vatandaşımız, elinde Tevhit sancağı taşıdığı için bir maganda tarafından yumruklandı. Her kesim tarafından...