FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yazı ve konuşmalarında sıkça alıntıladığı bir şiir var: “Girdik reh-i sevdaya cünunuz / Bize namus lazım değil” (Sevda yoluna girdik delirdik / Bize namus lazım değil).
Fetullah Gülen, bu şiiri kullanarak örgütünün üyelerine şu mesajı enjekte ediyor: Öyle zamanlar gelecek ki, davanızla namusunuz arasında kalacaksınız, işte o zaman namusu değil, davanızı tercih edin.
Esasen bütün terör örgütleri, bütün suç ve çıkar örgütleri “namus” başta olmak üzere, insana ait tüm yüksek değerleri çiğneyerek eylem yapabilirler. Namus, vicdan, merhamet, şeref, onur, haysiyet gibi insana ait ulvi kavramları çiğnemeden, bunları yok saymadan, insan öldürmek, kalabalıkların arasına bomba koymak, hırsızlık yapmak, kul hakkı yemek, ajanlık yapmak, vatanına ihanet etmek mümkün olmaz.
Fetullah Gülen ve örgütünü dünyadaki tüm terör, suç ve çıkar örgütlerinden daha korkunç yapan ise, namusun karşısına koyduğu davasını bir “din davası” olarak pazarlayabilmesi oldu.
Anadolu’nun yoksul hanelerinden çıkıp okuyabilmek için şehirde barınak ve dayanak arayan gençler ya da daha ilkokuldan itibaren takip edilip “istikbal vadettiği” için seçilen ve devşirilen...