https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
Rahmetli dedemin köydeki evinin duvarına çerçeve içinde asılmıştı o kartpostal. Yaz tatillerinde köye gittiğimizde duvardan indirir, dakikalarca, belki de saatlerce bakardık.
70’li yıllar: Televizyon ve çizgi film yok. Fotoromanlar, karikatür dergileri ya da gazeteler ulaşamayacağımız kadar lüks. Duvarlarda ya bir aile büyüğünün vesikalık resmi, ya bir Kabe veya cami, belki Boğaz Köprüsü fotoğrafı, en fazla, sonradan İtalyan ressam Bruno Amadio’ya ait olduğunu öğrendiğimiz o tatsız “Ağlayan Çocuk” tablosu olurdu. Nispeten varlıklı evlerde tavus kuşu ya da geyik tasvirleri işlenmiş duvar halısı görmek de mümkündü. Kıyıda köşede, özellikle de vitrin camlarında, üzerine bir ayet ya da dua (genelde de Karınca Duası) yazılmış kartpostallar göze çarpardı....