Aydın Ünal Yeni Şafak Gazetesi

Savaş, barış ya da felaket

Suriye kuzeyinde YPG/PKK için sadece iki seçenek olduğunu defalarca yazmıştık. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer ve Suriyeli yetkililer de bu iki seçeneğin altını çizdiler: YPG/PKK ya silah bırakacak ve Şam’ın idaresi altına girecek, ya da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye güçleri bölgeye operasyon başlatacak. Üçüncü bir yol yok mu? Elbette var: YPG/PKK devletinin kurulması, federasyon, özerklik, eyalet, kanton yapılanması, sorunun çözümsüzlüğe terkedilmesi ve daha birçok seçeneği

20 Ocak 2025 | 0 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Suriye kuzeyinde YPG/PKK için sadece iki seçenek olduğunu defalarca yazmıştık. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer ve Suriyeli yetkililer de bu iki seçeneğin altını çizdiler: YPG/PKK ya silah bırakacak ve Şam’ın idaresi altına girecek, ya da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye güçleri bölgeye operasyon başlatacak.

Üçüncü bir yol yok mu? Elbette var: YPG/PKK devletinin kurulması, federasyon, özerklik, eyalet, kanton yapılanması, sorunun çözümsüzlüğe terkedilmesi ve daha birçok seçeneği “Üçüncü Yol” başlığı altında toplayabiliriz.

Örneğin ABD ve Avrupa’nın yoğun baskısıyla süreç böyle bir üçüncü yola girebilir. DAEŞ tehdidi ve DAEŞ hapishaneleri gerekçe gösterilerek YPG’ye bölgede ihtiyaç olduğu söylenebilir. Türkiye ve Suriye güzellikle ya da zorla ikna edilebilir. ABD’nin yakın geçmişte yaptığı, Mazlum Abdi’nin de son röportajında söylediği gibi, PKK güçleri başta olmak üzere yabancı unsurların bölgeden çıkacağı vaadi verilebilir. Öcalan resimleri, PKK sembolleri gizlenir. YPG’ye statü verilir. Konu soğumaya bırakılabilir.

Böyle bir üçüncü yol mümkün mü? Evet mümkün. Ancak bunun Türkiye içinde korkunç yansımaları olur.

Birincisi: Türkiye, Suriye Devrimi’nin arkasındaki güç olarak hem bölgede hem küresel ölçekte haklı bir itibara kavuştu. YPG’nin silah bırakmaması, Suriye Devrimi’ni tamamlanmamış bırakır. Türkiye, gerek Suriye Devrimi’ni tamamlayamadığı gerekse de yüksek perdeden tehdit ettiği YPG’yi yok edemediği için kazandığı itibarını kaybeder. Bugün dünya basınında lehine çıkan haber ve yorumlar aleyhine döner.

İkincisi: YPG’nin, içindeki PKK unsurlarını temizleyebilmesi diye bir yol yok. YPG demek PKK demek. Göstermelik şeklî adımlara kimse ikna olmayacaktır. Geçmişte Türkiye’yi rahatlatmak için yapılan makyaj düzenlemeleri biliyoruz. Terör örgütü, hem Türkiye’ye hem de Suriye’nin yeni yönetimine isteklerini dayatabildiği için güç yanında moral de kazanacaktır ve yeni bir evreye geçecektir.

Üçüncüsü: YPG/PKK’nın elde ettiği başarı Türkiye içinde PKK ve destekçilerine büyük moral verecek, sokakların kontrolden çıkmasına yol açabilecektir.

Dördüncüsü: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Öcalan’ın İmralı’dan çıkması gibi çok uç bir teklifi aslında YPG’nin yok edilmesindeki kararlığını göstermek için yapmış, böylece büyük risk almıştı. Eğer YPG meselesi kesin bir şekilde çözülmez de üçüncü bir yola girerse, MHP, eriyip gitmek yerine, kaçınılmaz olarak Cumhur İttifakı’ndan ayrılacak ve sert muhalefete geçecektir.

Beşincisi: İktidar, YPG’nin önüne silah bırakmak ya da savaş gibi iki seçenek sunduktan sonra üçüncü bir yola girerse, Suriye Devrimi’yle elde ettiği olumlu havayı içerde de kaybedecek, hem muhalefetin hem de sokağın ciddi tepkilerine maruz kalacak, oluşan yeni durumu izah etmekte zorlanacaktır. Suriye’deki başarıyla özgüvenini yitiren muhalefet, YPG’nin varlığını sürdürmesi durumunda bunu bir iç politika malzemesi yapacak, Hükümet’i yıpratacaktır. Böyle bir durumda erken seçim kaçınılmaz olacak, henüz iyileşmenin etkileri tam görülemeyen ekonomi ile seçimde hezimet gelecektir.

Altıncısı: Suriye ve Gazze’de yenilen İsrail, YPG’nin bölgede varlığını korumasıyla üçüncü cephede zafer kazanmış olacaktır. Bunun da Suriye ve coğrafya üzerindeki etkisi yıkıcı olacaktır.

Üçüncü bir yol, yani YPG’nin bir şekilde varlığını koruması, Suriye’de üniter yapının kurulmaması, hatta meselenin çözümsüzlüğe terkedilmesi mümkündür ama sonuçları Türkiye ve Suriye için felaket anlamına gelir.

Bu bir “savaş çığırtkanlığı” yazısı değil; meselenin geldiği nokta budur. Eğer YPG Öcalan’ın yapacağı çağrıyla, güzellikle, suhuletle, silah bırakmazsa, Türkiye’nin, değil YPG, İsrail ve ABD ile bir savaşı dahi göze almaktan başka seçeneği kalmamıştır. Aksi bu aşamadan sonra tahayyül dahi edilemez. Bu seviyeye yükseltilmiş (iyi ki de yükseltilmiş) retorik ve siyasetten ric’at etmek, yok oluşa eşdeğerdir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Savaş, barış ya da felaket 20 Ocak 2025 | 305 Okunma Afganistan, Bangladeş, Suriye, Sudan ve nihayet Gazze’de zafer! 17 Ocak 2025 | 405 Okunma İsrail’in Gazze’de işlediği suçlar 13 Ocak 2025 | 76 Okunma Teklifin ve tehdidin hedefi YPG 10 Ocak 2025 | 125 Okunma Ya güzellikle ya da silahla 06 Ocak 2025 | 834 Okunma