İngiliz ve Fransızlar, Ortadoğu'daki zengin petrol yataklarına
sahip olmak, Ortadoğu'nun tamamını kontrol altına almak
istiyorlardı. Bunu başarmanın tek yolu, Osmanlı Devleti'ni yıkmak,
Hilafet'e de son vermekti. 1900'lü yılların başından itibaren
Ortadoğu'da Türkler ve Kürtler dışındaki her etnik unsur, din,
mezhep, grup, cemaat, örgüt vs. üzerinde ince ince çalıştılar. Ne
kadar medya, ne kadar dernek, vakıf, örgüt varsa, büyük paralar
akıtarak isyana teşvik ettiler.
Şerif Hüseyin, Osmanlı Devleti'ni içten yıkmak konusunda son derece
istekliydi. Osmanlı'yı sırtından vurmak için İngilizlere söz verdi.
Karşılığında da İngilizlerden çok miktarda altın, silah ve vaat
aldı. Şerif Hüseyin, güneyde Aden'den kuzeyde Adana'ya, doğuda
Basra'dan batıda Gazze'ye kadar bütün Arap coğrafyasının tek hakimi
olacak, bu geniş toprakları oğulları eliyle yönetecekti.
İngilizlerden kendisini halife yapmaları için de söz almıştı. 1916
yılında Türklere karşı “cihat” ilan etti; 1918 sonunda, Fransız ve
İngilizlerle birlikte Türkleri bütün Ortadoğu'dan çıkardı.