Ortadoğu bataklıkmış, Araplara sırtımızı dönmemiz, yüzümüzü Batı’ya çevirmemiz, her meselede Avrupa ve ABD ile aynı safta olmamız gerekiyormuş. Filistinli Arapların meselesinden bize neymiş. Zaten Araplar bizi sırtımızdan hançerlemiş, zaten Filistinliler bize düşmanmış, hem topraklarını da satmışlar. Türkiye’deki Arap mülteciler çöllerine dönsünmüş, tüm dindarları da yanlarında alıp götürsünmüş. İslam da zaten çöl Araplarının diniymiş. Hamas terör örgütüymüş, zaten Müslümanlar tümden teröristmiş. Hem Kur’an sayfalarından kan damlıyormuş. Terakkinin, kalkınmanın önündeki tek engel dindarlarmış. Hem bu dindarlar korkakmış, pısırıkmış…
Daha neler neler…
3 haftadır gözlerimizin önünde bir etnik temizlik gerçekleşiyor. Açık hava hapishanesinde yaşayan Gazze halkının üzerine Hiroşima’ya atılan atom bombasına denk mühimmat atıldı. Ölü sayısı, çoğu çocuk ve bebek, 8 bini geçti, Hastaneler vuruldu. Su yok, elektrik yok, dünya ile iletişim kesildi. İnsanlık dışı bu vahşet karşısında insanlığını yitirenler susuyor. Bakanlıklardan, belediyelerden beslenen sanatçı takımının dahi ağzını bıçak açmıyor. Meselenin insanî ve İslâmî boyutunu göremeyenler millî boyutunu da göremiyor...