Siyasi sonuçları
1. Türkiye’de saflar daha da sıklaşır. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan kendi seçmen kitlelerinin de üzerinde bir sahiplenmeye mazhar olurlar. 17/25 Aralık 2013’teki saldırı, AK Parti’nin 30 Mart yerel seçim zaferini, Recep Tayyip Erdoğan’ın da 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçim zaferini güçlendirmişti. ABD’nin tamamen siyasi amaçlı yürüttüğü Zarrab davası da, 2019’da hem yerel seçimlerde, hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçmenin en güçlü partide ve liderde tekrar buluşmasını sağlar.
2. CHP, 17/25 Aralık operasyonu için önceden kurgulanmış; CHP Genel Başkanı operasyonun parçası olacak şekilde kaset komplosuyla işbaşına getirilmişti. ABD’de yeniden tezgaha sürülen 17/25 Aralık operasyonuna CHP’nin bir kez daha “borazanlık” yapacağı gözüküyor. CHP bu sefer, ABD ve FETÖ’nün Türkiye’ye dışarıdan yaptığı operasyona payanda olmanın bedelini ağır öder. CHP içindeki milli/ulusalcı kanat, Türkiye’ye yönelik bir saldırının içinde CHP’nin de yer almasını bu sefer hazmedemez.
3. 17/25 Aralık 2013’te ortaya atılan iddia ve iftiralar Türkiye içinde medyadan destek almış, sosyal medyada algı operasyonları yapılmıştı. Bugün Türkiye’de ne “Fuat Avni”, ne “Can Dündar”, ne “FETÖ’cü Red Hack” ve benzeri operasyon mecraları var. ABD’nin sesi birkaç gazete ve TV’nin 2013 benzeri bir algı operasyonuna gücü yetmez.
4. ABD ve FETÖ’nün Zarrab operasyonunu fırsat bilerek ellerini ovuşturan, bu saldırıyı kendi siyasi ikballeri için fırsata dönüştürmeye çalışan figürler avuçlarını yalarlar. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dan ziyade Türkiye’ye yönelik bir saldırıda, saldırganların safında yer alan, düşman saldırısından siyasi rant üretmeye çalışan FETÖ destekli partilere ya da “vefasız” siyasi figürlere millet fırsat da vermez, imkan da vermez.
Ekonomik sonuçları