Dünyanın gözü üzerimizde. Bazıları ümitle, bazıları da endişeyle; ne düşündüğümüzü, ne söyleyeceğimizi ve ne yapacağımızı merak ediyor.
Elbette biz de rakiplerimizi ve dostlarımızı merak ediyoruz. İçinde bulunduğumuz dönem, dünyanın her yerindeki gelişmeleri yakından takip etmemizi mecburi hale getiriyor.
Hal böyle olunca, ülkemizin iki güzide kurumu olan Anadolu Ajansı veTRT, çok önemli bir hale geliyor.
Eskiden Arap dünyasına dair haberleri Reuters, AFP ya da Associated Press’ten alıyorduk. Hemen yanı başımızdaki Kürt bölgelerine ilişkin gelişmeleri de yabancı ajanslardan takip ediyorduk. Arnavutlar, Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar bir tarafa, Balkanlar’daki Türklerden bile bihaberdik. Olan biteni, Deutsche Welle penceresinden seyrediyorduk.
Çok şükür Anadolu Ajansı, birkaç yıl önce, bu gidişe dur dedi. Asya, Afrika, Kafkaslar ve Avrupa’nın yan ısıra Arap dünyası ve Balkanlar’da önemli açılımlara imza atmaya başladı. Türkiye’nin mevcut coğrafi sınırlarından çok daha büyük olduğunu gösterdi. Misak-ı Milli sınırları dışında da Türk ve Müslüman unsurlar olduğunu hatırlattı.