Sayın Cumhurbaşkanım,
Samimiyetine inandığımız, görüşlerine itimat ettiğimiz birçok insandan hep aynı dertleri duyuyor, hep aynı şikâyetleri okuyoruz. Yolunda gitmeyen yahut gönlümüze uymayan bir şeyler var. Esas gidişatın iyi olmadığı açıkça görülüyor.
Hayır, iktisadi sıkıntılardan, ekonomik sorunlardan bahsetmiyorum. Onlar bir şekilde düzelir inşallah.
Sözünü ettiğimiz, esas vaziyet/dert bambaşka.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Kazandıkça kaybedilen bir şeyler var. Seçimleri kazananlar, daha sonra kendilerini kaybediyor. Bir mevki yahut makama yükselenler, kısa sürede alçalıyor. Aylar, yıllar geçtiği halde randevu alınamayan bürokratlar, gereksiz koruma larla gezen sıradan kamu görevlileri.
İyilere, elbette hiçbir lafımız yok.
Olamaz. Devletin sunduğu imkânı, milletin verdiği yetkiyi kendi yapay güzel dünyasını inşa etmek için kullanan kim varsa, işte onadır sözümüz.
Hal böyle olunca: Milletimizde mücadele azmi her geçen gün düşüyor. Burukluk ve bıkkınlık birikiyor.
Kimilerini sevindiren bu gidişat, vatan ve millet sevdalılarını tedirgin ediyor, üzüyor. Bu gidişat, sadece ülkemizin değil, ümmetin de aleyhinedir.