Bir insanı kıymetli yapan, derdidir, davasıdır. Asıl mesele, bir davaya sahip olmak değil, bir davaya ait olmaktır. Şartların değil, hakikatin insanı olmaktır. Siyasetin değil, hakkaniyetin peşinde olmaktır.
Hayır, kelime oyunu yapmıyorum. Biri misafir, diğeri ev sahibi gibi davranır. Evimizde kiracı olabiliriz ama bu aziz vatanın sahipleriyiz.
Hayır, herhangi bir partiyi kastetmiyorum. Bizim için dava, İslâm kalmaktır, insan kalmaktır. Bu söylediklerim, sadece bir partinin üyelerini / yöneticilerini değil, bir derdi ve bir davası olan bütün herkesi içine alıyor.
Türkiye, müşterek derdimiz ve ortak davamızdır. Hepimizin önündedir, her şeyden önemlidir.
O halde, hepimizi içine alarak, şunu soralım: Geldiğimiz yer, gelmek istediğimiz yer midir?